DUBAİ – Nisan 2016

By Behiye Işın on Nisan 27, 2016

Mutlaka yapma : Cep telefonuyla sakın konuşma, yanına bile

alma.

Mutlaka bin : Dubai Körfezinde bir Abra’ya mutlaka bin.

Mutlaka yap : Nerede olursa olsun mutlaka alışveriş yap.

Mutlaka ye : Çölde maydanozlu Arap ekmeği mutlaka ye.

Mutlaka dinle : Dubai Mall Fountain’in su şovu müziğini

mutlaka dinle.

Mutlaka kork : Dubai Aquarium’daki balıklardan mutlaka kork.

Mutlaka dene : Burj Khalifa’nın tepesini mutlaka görmeye çalış.

30 Mart Çarşamba 2016 – 03 Nisan Pazar 2016

Dubai genel bilgiler, Uçuş, Kıyafet, Şehir içi ulaşım, Para, Tatil, Telefon

Hiç aklımızda yokken Atatürk Havaalanı önünden geçtiğimiz sırada Çaka’nın Emirates yazan uçakların nereye ait olduğunu sormasıyla ortaya çıktı Dubai’ye gitme fikri. İşin içine girince, pek çok kişinin Dubai’ye gittiğini, çalıştığını veya bir şekilde orada bulunduğunu öğrendik. Vize kolaylığı tercih edilmesinde önemli bir etken. Ucuz olmamakla birlikte ( 1 kişi 120 USD ) internet ortamından başvuruyorsunuz ve ertesi gün vizeniz size mail yoluyla geliyor. Konsolosluklara gittim, sıra bekledim derdi yok. http://www.dubaivizeservisi.com/

Alışveriş tutkunlarının, özellikle çakma saat meraklılarının pek bir tercih ettiği Dubai’nin vergisiz bir ülke olması onu diğer şehirlerden farklı kılıyor. Ancak, Iphone marka cep telefonları haricinde hiçbir ürünün Türkiye’den daha ucuza geldiğini görmedik. ( Bazı ayakkabılar hariç ) Kaldı ki Dubai’ye uçmak, oteller, gezmek, yemek v.s. hiç de ucuz değil hatta pahalı. Ocak- Şubat aylarındaki indirimli alışveriş zamanı yakalandığında gerçekten ucuza alışveriş yapıldığından bahsediliyor.

Alışveriş yapmasanız ya da ilk amacınız bu olmasa da markaya doymak istiyorsanız Dubai doğru adres. Bilip bilmediğiniz ne kadar marka veya fast-food yemek zinciri varsa ( kalitelileri ) orada. Ancak yeme içme de ucuz değil.

Bir uçak görmekten başlayıp çöle uzanan yolculuğumuz bize bayağı pahalıya patlıyor çünkü gitmişken yapılacak ve görülecek tüm alternatifleri değerlendirmek istiyoruz.

Ellerindeki petrol zenginliğiyle Ortadoğu’nun Hong Kong’unu yaratmış Birleşik Arap Emirleri. Güzel mi yapmışlar tartışılır ama halka bir refah sağlamaya çalışılmış. Ancak tüm bu pahalı lokantalar, alışveriş merkezleri, plajlar, oteller v.s. den Araptan çok yabancılar faydalanıyor. Emirlik halkı nerede pek belli olmuyor. Çalışan kesimde de Dubaililer azınlıkta daha çok civar Müslüman ülkelerden gelenler hizmet sektörünü ele geçirmiş; Mısır, Suriye, Filipinler, Malezya v.s.

Büyük reklam kampanyalarıyla ( 7 yıldızlı tek otel, en yüksek bina v.s. ) tam anlamıyla sunni bir turizm şehri peydahlanmış. Tamamı çöl olan ve ot bitmeyen bir ülkede marinalar, göller, golf kulüpleri, kayak merkezleri, plajlar v.s. ile bir uluslararası cennet yaratılmak istenmiş. Ama her sunni şeyde olduğu gibi yapaylık bir şekilde kendini belli ediyor. Tüm bu batılı eğlence ve nimetlerden batılılar yararlanıyor. Araplar, son model lüks arabalara binmek, kendilerini altına ve altınla kaplı her çeşit eşyaya boğmakla avutuluyorlar. Bir kaynaşma göze çarpmıyor. Batılılar İslami yaşam koşullarına temkinli, Araplar batılı yaşam koşullarına mesafeli. Eleştiren, rahatsız eden bariz bir yapı yok ama açığa çıkarılamayan bir gerginlik kendini hissettiriyor. Siz aşırı eğlenip mutlu olmaktan korkuyorsunuz, Araplar ise pek ortada olmadığı için ne hissediyorlar bilemiyorsunuz.

Onca reklam pohpohlaması arasında en güzel olan ve gerçekten görmeye değecek olan ne mi? Elbette çöl. Yüzbinlerce yıllık bu uçsuz bucaksız doğal oluşum, parlaklığıyla gözlerinizi kamaştırırken, saçlarınıza, ağzınıza, burun deliklerinize, her yerinize doluşan ince kum taneleriyle sahip olduğu hiçliğin görkemini ruhunuza işleyiveriyor.

Dubai genel bilgiler

Uçuş

Uçak saatleri ister THY ile uçun, ister Emirates ile hemen hemen aynı zamanlamada ve aynı tuhaflıkta. Dönüş saatlerinde sorun yok ama gidişler buradan 19.00-20.00 civarı oluyor. Uçuş 4,5 saat sürüyor. Dolayısıyla siz gecenin 01.00inde inmiş oluyorsunuz ve sadece uyumak için otele para ödemek zorunda kalıyorsunuz. Ya da sabaha karşı 04.00-05.00 gibi ulaşarak sadece uçakta uyumak usulüyle de Dubai’ye uçabiliyorsunuz.

Biz bu uçuşumuzda Emirates’i tercih ediyoruz. Fiyat olarak THY’den bir miktar daha ucuza geliyor. Amaç biraz da bu ünlü havayolunu denemek çünkü bizim bindiğimiz uçak hariç neredeyse diğer tüm uçakları çift katlı. Ama vardığımız sonuç THY’nin tartışmasız daha kaliteli olduğu yönünde. Yemekler zor yeniyor, içecek ikramı yemek bittikten sonra geliyor. ( Alkol var )Ve hosteslerde hem laubali, hem beceriksiz.

Uçuş, İran hava sahası üzerinden gerçekleşiyor. Uzun bir dağ ve çöl yapısı hakim yani rotada pek bir seyirlik malzeme yok. Türkiye sınırlarına geçince renklerde yerleşimlerde sanki daha bir bereketli hal alıyor. Palmiye adasını ise uygun taraftaysanız ancak uçaktan görebilmek mümkün.( Sağ taraf )

Havaalanı son derece modern ve çok çok büyük. Sistem aynı oranda iyi çözülmüş değil. Ülkeye girmek ve çıkmak konusunda bir zorluk çıkarmıyorlar. Ancak dönüşte bilet bas, bagaj ver, ayrı yerlerden oluyor bazen. Freeshop fazla değil sanırım alışverişi Dubai’nin içinden yapın diyorlar.

Kıyafet

Gelmeden en çok sorun ettiğimiz konu kıyafet sorunu idi. Özellikle turistlerin yoğun olduğu alışveriş merkezlerinde hanımların diz ve omuzlarını gösterecek şekilde giyinmekten kaçınmaları rica ediliyor. Ama şort veya askılı giyeni de kimse tutup uyarmıyor. Zaten kimse giymeyince ister istemez giymek istemiyorsunuz.

Dışarısı sıcak elbet ama hayatın akışı klimalı otel+ klimalı taksi +klimalı avm doğrultusunda seyredince sıcaklık çok hissedilmiyor. Yaz ayları haricinde gecelerin serin olduğunu söylemeliyim. Lüks restoranlar kıyafet konusunda erkeklerinde şort giymelerini kabul etmiyorlar. Gideceğiniz her yer için bir “dress code”- giyim koşulları- olup olmadığını öğrenmekte fayda var.

Emirati erkeklerinin birçoğu; ayak bileğine kadar inen tunik yapıda, beyaz renkli, yün veya ketenden imal edilen “kandura” giyiyorlar. İçlerinde kollu atlet gibi bir şey oluyor. Ayaklar ya kapalı siyah mes tipi ayakkabı ya da terlik. Emirati kadınlarının birçoğu ise; “abiye” adı verilen, siyah renkli bir üst giysisi olan, boydan ayak bileği hizasına kadar inen, bedenin neredeyse tamamını örten bir üst giysisi giyiyorlar. Güneşi çeken bu rengin amacı içlerinin hiçbir şekilde gözükmemesi gerekliliği. ( Evet, erkeklerdeki beyazdan içleri görülüyor ) Yüzünü peçe ile kapatan çok yok, eldiven giyen de. Üst paltolarında işlemeler veya gayet şık desenlerle bir zerafet yakalamış olanlar var. Ama sonuç, beyaz entariye karşılık siyah palto.

Şehir içi ulaşım

Tek bir hat üzerinde Dubai metrosu var. Ön vagon Dubaili hanımlara ait deniyor ama ben fark edemedim. Modern temiz bir metro ve o oranda pahalı. İki kişi seniz olabilir ama bizzat test ettiğimiz üzere dört kişi metro parasıyla taksi parası aynı gibi. Avm içinden binilen metro istasyonlarına inanılmaz ölçüde yürüdüğünüz için taksi daha mantıklı bir çözüm oluyor.

Taksiler üç kategori. Halk taksileri, Emirates hosteslerinin kıyafetleri renginde, bej ve tepesi turuncu yada yeşil. Bunlar 5 dirhemden açılıyor. Avm altlarında “taxi pick up” noktasından yada otellerden binebiliyorsunuz. Bir şekilde bizim gibi yola düşerseniz yoldan da çevirebiliyorsunuz. AVM’ lerde kalabalık saatlerde muhteşem taksi kuyrukları oluyor.

Birde kuyrukları olmayan beyaz taksiler var. Bunların hepsi pahalı araçlardan oluşuyor ve klimalı. Şoförler son derece kibar, yardımcı. Size şehri anlatıyorlar, denk gelirseniz. Ancak bunlar 7.5 dirhemden açılıyor ve kilometrede daha fazla yazıyor. Avm’ lerde ya da otellerde görevliler genelde sizi bu tür taksilere yönlendirmeye çalışıyorlar, dikkatli olmak gerekli. Aynı mesafeye bir anda sırf Lexus’a bindim diye 1.5 kat fazla ödemiş oluyorsunuz.

Bu taksilerin bayan şoförlü Dubaili hanımlara hizmet edenleri de var. Halk taksilerinin bayan versiyonu ise pembe renkli olanlar. Kara çarşafların altındaki pembeli hanımlar binsin diye.

Birde havaalanından taksiye binme durumu var ki ona özel taksi deniyor ve 25 dirhemden açılıyor. Dubai’de mesafelerin oldukça uzak olduğunu eklemeliyim.

Para

Dirhem alarak gelmekte fayda var çünkü Dubai’de düşük kurdan bozuyorlar. Taksiler su fiyatlarına göre daha ucuz. Dubai, suyu, şimdiye kadar yurtdışında en pahalı içtiğimiz yer.

Tatil

Cuma kamu kurumlarının tatil olduğu gün ve pek çok otelde “Friday brunch” adı altında çok şık ve pahalı kahvaltılar düzenleniyor. Cumartesi de bizim pazarımız gibi onlara da tatil. Normalde Pazar günü kamu kurumlarına işbaşı ama bazı özel ve uluslararası şirketler bugünü tatil yapabiliyorlarmış. Yani cumadan pazara tam anlamıyla bir tatil karmaşası var.

Telefon

Türkiye ile yurtdışı tarifesi anlaşması yok ve sadece yanınızda taşıdığınız için dahi milyon dolarlar ödüyorsunuz. Konum açıksa veya wireless otomatik arıyorsa fark etmeden yanıyorsunuz. Hele kazara biri sizi ararsa hiç Türkiye’ye dönmeyin. “HİÇBİRŞEY” yapmadığım telefonuma dönünce 300 bin TL. civarı bir fatura ödedim ki mecburen konuşmak zorunda kalan eşiminkini yazmaya elim varmıyor. Telefonlarınızı evde ya da bedava internet olan otellerde.