Çocukla Geziyorum

Gelincik Şurubu

0603ephaesusimg2541webyq4[1]

Refüjlerde açan kaçamak gelincikler

Sabahları yürürken görüyorum yol kenarlarında, belediyenin unutup bakmadığı refüjlerde, kaçamak gelincikler açıyor.

Çocukluğumun tasasız, özgür bahçesinde, önceliği papatyalara verip, mineler ve düğün çiçekleri ile birlikte, gelincikler açardı. Özgürce salınırlardı bazen ailecek, bazen tek tek.

Önce yumru bir tomurcuk, sonra yeni bluğa ermiş bir kız çocuğu gibi cılız bir sapın üzerinde yavaşça doğrularak, kırmızısından bir uç gösterirlerdi çekinerek, bakalım kabul edecek mi hayat.

Etekleri çıkınca kabuğundan, önlemez güzellik salardı kendini doğaya, işte o zaman kaldırırdı ürkek boynunu gelincik güvenle. Ortadaki tek gözü sevinçle parlardı görünce güneşi, gökyüzünü, kuşları, farkedince hayatı, sevgiyi, aşkı. Artık hazırdı sanki gelin olmaya, tüm etekleri salınınca narince etrafa.

En verimli çağında, en parlak kırmızı açılırda açılır, tohumlar coşku ile etrafa dağılırdı. Kimi savrulup gidecek, kimi yeniden hayat bulacak seneye.

Gelincikte kocardı elbet. Canlı kırmızı yaprakları koyulaşır, işte o zaman, ölmeye yakınken bu tazelik, yaprakları toplanır, siyah uçları koparılıp, limon tozuna yatırılır, biraz da su ilave ederek ‘’gelincik şurubu ‘’ yapılırdı, çocukluğumuzun piknik sofralarına.

Sarıya yakıştıklarını mı düşünürlerdi  bilinmez, bizim küçük bahçemizden çok, buğday tarlalarında hüküm sürerlerdi daha çok, göz alabildiğine.

Şimdi düzenli, bakımlı bahçelerde yer çok kırmızı gelin çiçeklerine. Ancak kır çiçekleri ile birlikte anılıyor, unutulmuş boş yeşillerde var olmaya çalışıyorlar.

Binlerce çocuk, gelincik toplamadan, gelincik şurubu içemeden büyüyecek. Benimse her gördüğümde elim gidecek, yoldan geçerken, kimse görmeden koparmak için bir ikisini, yad etmek için eski çocukluk günlerini.

Behiye Işın  – Mayıs 2012 – Bunlarda Benim Günlüğüm – Anılar

 

Paylaşın: