Çocukla Geziyorum

BERLİN – 2.gün BATI BERLİN

IMG-20150122-WA0004

01 Ocak Perşembe 2015

Brandenburg Kapısı, Berlin Kulturforum, Berlin Zoo, Kurfürstendamm , Kaiser-Wilhelm-Gedachtnis-Kirche, The Wall, Trabi Museum

Kahvaltı çok şık, yeni yılın şerefine şampanya bile var ama açıp içecek halim yok. Buna karşılık deniz ürünleri büfesini – çiğ balık, füme balık, somon, ton – talan etmeye gücüm yetiyor. Çok çeşitli şarküteri ürünleri arasında bize hitap eden hindi söğüşler. Ayrı bir portatif bölmeye ise pahalı Fransız peynirlerini koymuşlar şampanyanın yanına isteyen için, eşim de burayı hallediyor. Bir büfe meyvalara, bir büfe mısır gevrekleri ve kuruyemişlere ayrılmış. Her bölümde ayrıca çeşitli sos ve mezeler bulunuyor, kısıra benzeyen  ince bulgur mezesi bile var . ( Lübnan olabilir )

IMG-20150122-WA0007Çaylar içinde ayrı bir büfe oluşturulmuş, her türlü bitki çayı, yeşil, beyaz, v.s. ve farklı siyah çay  harmanları. Tam ortada bir semaver duruyor, bir an hevesleniyorum çok Türk var belki demleme çayda vardır diye ama sorunca maalesef sadece süs olduğunu öğreniyorum, üstünde demlenmiş çay olması gereken yere sıcak su koymuşlar. Ayrıca her gün değişen birde pasta bölümü var.

Çok önceden rezervasyon yaptığımız için son derece makul fiyata kaldığımız bu oteldeki hizmet ve sunumdan zenginliğin kaliteli tercihe göre çeşit  ve ulaşılmaza, daha nadir olana ulaşabilmek olduğunu anlıyoruz.

IMG-20150122-WA0002Rahat rahat acele etmeden kahvaltı edip, yine acele etmeden hazırlanarak ilk önce dün yaklaşık 4 saat kadar debelendikten sonra bir türlü ulaşmayı başaramadığımız Brandenburg kapısına giderek inadına resim çektiriyoruz. Otelden yürümek 10 dakika sürmüyor.

Şu Avrupalılar farklı insanlar, bir türlü rahat durmuyorlar, her tatil gününü illa ki bir aktivite ile doldurmaya çalışıyorlar ve o da genelde spor oluyor. Brandenburg’dan başlayacak bir bisiklet yarışı söz konusu ve biz gelene kadar yarışçılar toplanıp numara almaya başlamışlar bile. Dün sabahlara kadar fişek patlattınız, bugünde gidin yatın şöyle kaykıla kaykıla, yok illa spor yapacağım.

Brandenburg Kapısı

IMG_5329Brandenburg Kapısı ( Brandenburg Tor ) Berlin’in simgesi. Atina’daki Akropolis’in girişi model alınarak 1788-91 yılları arasında inşa edilmiş Neo-klasik bir yapı. Üzerindeki rölyeflerde Yunan mitolojisinden sahneler bulunuyor. Kapının üzerindeki atlar ve araba Fransız işgali sırasında ( 1806 ) Napoleon’un emriyle yerinden sökülüp Paris’e götürülmüş, 1814 yılında Almanya’ya iade edildiğinde zafer simgesi ilan edilmiş. Kapı, tarihi boyunca Berlin’in yaşadığı pek çok önemli olaya tanıklık etmiş. Doğu-batı ayrılık döneminde Doğu Berlin sınırları içinde kalmış ve 1989 yılında Berlin duvarının ilk yıkıldığı kısım burası olmuş.

Bugün hava güneşli gösterdiği için ve dükkan, mağaza v.s. kapalı olup sadece müzeler imagesNOVOMY6712.00 itibarı ile açık olacağı için sabah vakti tek açık olan yere Berlin Hayvanat Bahçesi’ne gitmeyi planlıyoruz. Kısa mesafedeki hayvanat bahçesi için taksi tercih ediyoruz. Taksici Türk çıkıyor ve Berlin’de 3000’e yakın Türk taksici olduğunu söyleyerek dün geceki havai fişek çılgınlığını anlatıyor.

Bizi götürdüğü Tiergartenstrasse geniş şehir parkına – aslında daha ziyade bir orman – paralel giden bir cadde ve Berlin Filarmoni Orkestrası ile bir paralelde Sigismundstrasse ‘de Berlin Kulturforum denilen bölgedeki Gemaldegalerie bu caddede yer alıyor.

Berlin Kulturforum

untitledBerlin Kulturforum, Batı Berlin’de bir kültür merkezi yaratma fikri ile 1956 yılında gündeme gelmiş.1963 yılında yapılan, Avrupa’nın en ünlü orkestralarından biri olan  Berlin Filarmonisi Konser Salonu, projenin ilk ayağı. Gemaldegalerie ise, yüksek kaliteli resim koleksiyonu açısından eşsiz bir müze. 18.yy.sonundan itibaren müzeye sistematik olarak uzmanlarca alınan resimler sayesinde geniş bir koleksiyon oluşturulmuş. Koleksiyonun bir kısmı , Altes ve Bode Museum’a dağıtılmış. Boticelli’nin Madonna ve Çocuk, Vermeer’in Şarap Kadehi, Vergilius’un Muzaffer Aşk Tanrısı, Dürer ve Rembrant’ın portre çalışmaları master eserlerin bir kaçı.

imagesVJ6CNGDSBerlin Kulturforum içerisinde ayrıca ortaçağdan günümüze ulaşan çeşitli el sanatlarına yer veren El Sanatları Müzesi Kuntsgewerbemuseum, Kuntsbibliothek ( kütüphane ) ile ağırlıklı olarak 20.yy sanat eserlerinin olduğu Neue Nationalgalerie ( Yeni Ulusal Galeri )bulunuyor.

Caddenin hemen ilerisinde yeni yapılmış Türk Konsolosluk binası ile Avusturya ve Hindistan Konsolosluk binaları sıralanıyor. Önemli bir cadde yani.

Berlin Hayvanat Bahçesi

IMG_5330Berlin Zoo, bir zamanların av arazisi olan Tiergarten şehir parkının güneybatı ucunda konumlanmış 1844’ten kalma büyükçe bir park. Almanya’nın en eski hayvanat bahçelerinden biri. Giriş metro ve tren istasyonlarının tam karşısı. Kompleks içinde bir akvaryum da var.  www.zoo-berlin.com

Berlin Hayvanat Bahçesi özellikle birkaç yıl önce bir hayvanat bahçesinde doğan ilk kutup ayısı yavrusu Knut ile çok popüler olmuş. Neredeyse bütün Avrupa onu görmeye akın etmiş ama maalesef dört yaşına gelince ölmüş.

IMG_5338Knut olmasa da diğer hayvanlarda son derece hoşumuza gidiyor, çocukların hangi yaşta olursa olsun her zaman gezmekten mutlu oldukları yerlerden biridir hayvanat bahçeleri. Çocuklar, artık seyahat etmekten dolayı rahatça harita okuyup yön bulabildikleri için tamamen serbest bırakıyoruz ve istedikleri gibi onlar bizi gezdiriyor. Hava prırıl pırıl görünse de sert  olduğu için soğuktan içeri kaçmış sıcak kanlı hayvanları kapalı pavyonlarda izlemek iyi oluyor , böylece daha yakından görme imkanı da buluyoruz.

IMG_5335Uyuyan aslanlar, uyurken bile kedi olmadıklarını kükrüyorlar. Penguenler özel favorimiz, hele sarı saçlı Tepeli Panguenler ( eudyptes cinsi )bodur gövdesi ve kancalı burunları ile çok özel bir karakter olduklarını bağırıyorlar. Hipopotamların su altında zemine tek ayak basarak hız alışları ve o devasa gövdenin su içinde zarafet dolu bir süratle yol alışı, kuğu gölü balesine hipoların yakıştırılmasının hiçte espri olmadığını gösteriyor.

Gergedanı görünce şoke oluyoruz. Daha öncede gergedan gördük ama buradaki, bir IMG_5347ortaçağ şövalyesinin zırhını hatırlatan derisi ve güç sembolü boynuzları ile başka zamanlardan kalmış, dinazorlar gerçekmiş fikrini kabul ettiren bir yaratık gibi geliyor bize.

Zürafaların evini Binbirgece masallarına benzetiyoruz ve aslında çok tehlikeli bir hayvan olan goril’in mahzun oturuşuna üzülüyoruz. Ama oyuncu maymunlar her zamanki hareketli yapıları ile izleyenleri kahkahaya boğuyor. Her hayvan grubunda açık mutfak oluşturulmuş ve ne yedikleri ziyaretçilere sergileniyor, öğünleri sizin gözünüzün önünde hazırlıyorlar.

IMG_5351Hayvanlar bu dünyayı paylaştığımız büyülü yaratıklar. Onları kafesler arkasında görmek ne kadar üzücü olsa da bizden başka canlıların da yaşama hakkı bulunduğunu ve kendilerine özgü dünyaları olduğunu hatırlamamızı sağlayan önemli örnekler. Afrika’ya giderek doğal parklarda hayvanları kendi evlerinde görme fikrim artık daha bir hızla beklemesi için gömdüğüm derinlerden çıkmaya başlıyor, yaklaştığını hissediyorum.

Kurfürstendamm

IMG_5357Farketmeden bayağı bir dolaştığımız için yorulmuş ve acıkmış oluyoruz. Çıkışta geldiğimiz yer Europe Center adlı bir AVM’nin önünden doğuya  uzanan ve Avrupa’nın en büyük AVM’si  KaDeWe nin yer aldığı alışveriş caddesi Tauentzienstrasse ile batıya doğru uzanan Kurfürstendamm ( Kudamm kısaca ) Caddesi oluyor. Bu son derece uzun ve geniş cadde Berlin’in en çok tercih edilen alışveriş caddesi.

II.Dünya savaşının ardından eski merkezin ( Mitte ) Doğu Berlin sınırlarında kalması ile Charlettenburg ‘da bulunan Almanların deyimi ile kısaca Kudamm, Batı Berlin’in merkezi IMG_5359olmuş.19.yy da yapılaşmaya başlamış cadde de savaşın izleri hemen ortadan kaldırılarak her iki yanına lüks binalar yapılmış ve sayısız şirketin yeni yönetim binaları buraya taşınmış.

Kaiser-Wilhelm-Gedachtnis-Kirche

Kurfürstendamm  ile Tauentzienstrasse köşe noktasında Berlin’in en ünlü yapılarından biri olan Yıkık Kilise, Kaiser-Wilhelm-Gedachtnis-Kirche yükseliyor. 1895 yapımlı Neo Romanesk yapı, 1943’te bombardımandan tahrip olmuş. II.Dünya Savaşı sonrası yıkıntılar kaldırılırken savaşı hatırlatması amacı ile sadece görkemli ön kule korunmuş. Yapının tarihinin sergilendiği Anma Salonu’nda kilisenin orijinal tavan mozaikleri ve mermer rölyefleri görülebiliyor.

1 Ocak olduğu için önündeki meydanda yine bir Noel pazarı var ve bu meydana bakan birde İtalyan Lokantası Vapiano bulunuyor. Hemen kendimizi atıyoruz. Vapiano, ucuz IMG_5364fiyata kaliteli İtalyan yemeği sunan bir sistem ama yemeği sen sipariş verip pişirmeleri için başlarında ve dolayısı ile tüm aynı şekilde bekleyenler ile birlikte kuyrukta bekliyorsun. Bu da buraya yorgun iken gelinmemeli anlamına geliyor ama pizza yiyecekseniz sorun yok, siparişi verip oturarak numaranızın yanmasını bekliyorsunuz. Lezzet beklediğinize değecek kalitede başarılı ve o lezzete göre de fiyatlar oldukça makul.

Yemek yiyip biraz dinlendikten sonra tekrar taksiye binerek Check Point Charlie noktasına dönüyoruz. Yine rast geldiğimiz Türk taksici yemek konusunu açtığımızda epeyce bir dIMG_5456üşünüp sonunda ‘’ abi boşver Alman yemeği diye bir şey yok, Kreuzberg’e Türk Mahallesi’ne git ne istersen var orada ‘’ diyor. Bizim eğilimimizde zaten Türk Mahallesi olmasa da Alman yemeği yemekten yana değil, Alman yemeği, Alman modası ve Alman müziği diye bir olguyu tercih etmemeyi öğrendik.

Berlin’de metro kullanmıyoruz. Hem uzun uzun metro koridorlarını yürüyecek halimiz yok, hem de gezilecek yerler çok uzak mesafelerde olmadığından kısa mesafede taksi ile metro ücretleri arasında büyük farklılıklar olmuyor dört kişide. Ve biraz oturmuş oluyoruz.

untitledDün gece göz atmış olduğumuz Check Point Charlie bölgesi birkaç keyifli küçük müzenin bulunduğu Doğu Almanya tarafında turistik bir alan. Örneğin bir blok kuzeyinde Schützenstrasse üzerinde Deustches Currywurst Museum – Berlin sosisli sandwiç müzesi bulunuyor. Almanlar için en simgesel yemek olan sosisli için müze yapmışlar.

The Wall

Biz, Zimmerstrasse ‘nin batı yönündeki The Wall‘ a giriyoruz. ( www.asisi.de )360 derecelik üç boyutlu bir panoramik görüntü ile doğu ve batı mahalleleri resimle canlandırılmış. Gerçek canlı bir mahalle köşesinde bulunduğunuzu hissediyorsunuz. Batı IMG-20150122-WA0009hareketli, klasik, bildiğimiz bir ara sokak, doğu tarafı, sessiz, soğuk ve gizemli.

Panorama öncesindeki giriş holünde duvardan sökülen büyük blokları yerleştirmişler ve ziyaretçiler üzerlerine isimlerini yada istediklerini yazabiliyorlar. Duvar parçalarında yer kalmayınca zemine, binanın duvarlarına, oturma banklarına da yazmışlar. Bırakılan kalemlerle bizde bir küçük boşluk bulup kendi isimlerimizi yazıyoruz. Giderseniz bir gün çocuklageziyorum’u okuyabilirsiniz bir duvar köşesinde.

Trabi Museum

IMG_5372Etkili bir görselliği olan The Wall’dan çıkıp tam karşısında yer alan, Çaka’nın bayılacağını bildiğimiz Trabi Müzesi’ne giriyoruz. Çaka’nın görmediği araba markası müzesi kaldı mı, bu da şahsi bir merak konusu.

Trabant arabalar basit yapıları ile günümüz için karikatür gibi kalıyorlar zaten çoğunu farklı temalarla komik tiplere boyamışlar. Ancak küçük müzede de anlatıldığı üzere Trabant arabalar bir dönem Doğu Alman toplumunun yaşam tarzını gösteren önemli bir simge. Üstüne sadece yatak olan bir çadır kondurulmuş trabant ve son derece küçük bir karavan çeken trabant ile ne IMG_5379kadar gülseniz de bir dönem Doğu toplumunun tatil olanaklarını görmüş olarak üzülüyor ve bugün gelinen noktanın ne kadar farklı olduğunu anlayarak şükrediyorsunuz.

Komik ve eğlenceli bulduğumuz küçük Trabi müzesinden çıkar çıkmaz Welt isimli manzara balonunun yerleştirildiği açık alanda Trabi World karşınıza çıkıyor. Sevimli basit Trabantlardan kiralayarak kısa bir tur atabileceğiniz yer burası. Nitekim bir müddet sonra yanımızdan altılı bir Trabant kafilesi geçiyor ki Berlin’in en güleç yüzünün de bu Trabi safari olduğunu düşünüyorum.

Yine aynı Zimmerstrasse üzerinde Berlin duvarından bir bölüm yıkılmadan bırakılmış. Fazla yüksek olmadığı için çocukları bir parça hayal kırıklığına uğratmış olan duvar, Berlin’i tam ortadan ikiye ayırmıyor, karmaşık girintili çıkıntılı bir süreklilik izliyor ve bugün turistik olarak ağırlıklı alanlar duvarın Doğu Almanya tarafında kalmış oluyor.

IMG_5382Çocukları odaya bırakıp, Gendarmenmarkt’taki pazarda bir Glühwein ( sıcak şarap ) içelim diyoruz ama bir bakıyoruz ki pazar toplanıyor. Zaruret olan içme suyu bulalım bari diye bütün meydanı dolanıyoruz ve zor bela bulduğumuz turistik eşya satan bir mağazadan su, cips, çikolata v.s. alıyoruz.

Çikolatalar Ritter Sport, bir Alman markası ve oldukça farklı versiyonları var. Otelin sokağı olan Friedrichstrasse’yi dik kesen Franz Strasse üzerinde de Ritter Sport ( Bunteshocowelt ) butiği var , burada çikolatanı sen yaratıyorsun. Daimi önünde kuyruk olan bu yerden çocuklara bahsetmemeye karar IMG_5383veriyoruz, yoksa son iki gün boyunca buradan çıkmazlar.

Aldıklarımız ile yine klasik bir abur cubur akşamı yapıyoruz zira bir gece öncesinin yorgunluğuna bugünün ki de eklenince kimsede adım atacak hal kalmıyor.

Televizyonda tesadüf eseri bir dönemin en ünlü ve belki de tek ünlü Alman topluluğu ABBA ‘yı anlatan bir programa rast geliyorum. Almanca program gençliğimin şarkılarını hatırlatıyor bana…

berlin-1-gun-yilbasi

berlin-3-gun-pergamum-museum

berlin-4-gun-neues-museum

IMG_5373

Paylaşın: