Çocukla Geziyorum

Konya Gezilecek Yerler

kny klj için

Müzeler

MEVLANA MÜZESİ

Bu gün müze olarak kullanılmakta olan Mevlana Dergahının yeri, Selçuklu Sarayının gül bahçesi iken, Sultan konyaAlaadin Keykubat tarafından Mevlana’nın babası Sultanü’l Ulema Bahaeddin Veled’e hediye edilmiştir. Sultanü’l Ulema 12 ocak 1231 yılında vefat edince, gül bahçesinde yapılan ilk defin olarak buraya defnedilmiştir.  Mevlana “Gök Kubbe’den daha iyi türbe mi olur? Diyerek babası için türbe yapmak isteyenleri reddetmişse de,  kendisi 17 Aralık 1273 yılında vefat edince Mevlânâ’nın oğlu Sultan Veled Mevlana’nın mezarının üstünde türbe yaptırmak isteyenlerin isteklerini kabul etmiştir. “Kubbe-i Hadra” Yeşil Türbe denilen türbe dört fil ayağı mimar Tebrizli Bedreddin’e yaptırılmıştır.

imagesI1J4YOZNMevlevi Dergahı ve türbe 1926 yılında “Konya Asar-ı Atıka Müzesi” adı altında müze olarak hizmete başlamış, 1954 yılında müzenin teşhir tanzimi yeniden elden geçirilerek müzenin adı “Mevlana Müzesi olarak değiştirilmiştir. Müze alanı bahçesi ile birlikte 65000 m2. İken, yeni istimlak edilerek Gül bahçesi olarak düzenlenen bölümlerle birlikte 18.000 m2. ye ulaşmıştır. Müzenin avlusuna “Dervişan Kapısı” ndan girilir. Avlunun Kuzey ve Batı yönü boyunca Derviş hücreleri yer almaktadır. Güney yönü, Matbah ve Hürrem Paşa Türbesinden sonra, Üçler Mezarlığına açılan Hamuşun (Susmuşlar) kapısı ile son bulur. Avlunun doğusunda ise Sinan Paşa, Fatma Hatun ve Hasan Paşa konya2Türbeleri yanında Semâhâne ve Mescit bölümleri ile Mevlana ve aile fertlerinin mezarlarının da içerisinde bulunduğu ana bina yer alır. Avluya Yavuz Sultan Selim’in 1512 yılında yaptırdığı üzeri kapalı Şadırvan ile Şeb-i Aruz (Düğün Gecesi) havuzu ve avlunun kuzey yönünde yer alan selsebil adı verilen çeşme, ayrı bir renk katmaktadır.

KARATAY MÜZESİ

Sahib Ata Fahreddin Ali kadar sanatsal niteliğe sahip eserlerle adını seçkin devlet adamları arasına yazdıran Emir Celaleddin Karatay’ın 1251 yılında yaptırdığı Karatay Medresesi, ince konya3Minare medresesinin hemen yakınında yer alır. Mimarı bilinmeyen ve Osmanlılar Devrinde de kullanılan Medrese XIX. Yüzyılın sonlarında terk edilmiştir. Anadolu Selçuklu devri çini işçiliğinde önemli yer tutan Karatay Medresesi, 1955 yılında “Çini Eserler Müzesi” olarak ziyarete açılmıştır. Karatay Müzesinde, Beyşehir Gölü kenarındaki Kubat-Âbad Sarayı kazı buluntuları arasında olan duvar çinileri, çini ve cam tabaklar ile Konya ve yöresinde bulunan Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerine ait çini ve seramik tabaklar, kandiller ve alçı buluntuları sergilenmektedir.

SIRÇALI MEDRESE

Yine Konya’daki Selçuklu Devri eski eserlerinden Sırçalı Medrese’de 1242 yılında Bedreddin Muslih tarafından yaptırılmıştır. 1960 yılında açılan ve imagesCL3SEDCYMezar Anıtları Müzesi olarak kullanılan Sırçalı Medrese, çinilerle süslü medreselerden birisidir. Konya şehrinde kamulaştırılan mezarlıklardan toplanan tarihi ve sanatsal açıdan değerli mezar taşları Selçuklular Devri, Beylikler ve Osmanlılar Devri’ne göre tasnif edilerek teşhir edilmektedir. Ayrıca Mezar taşları, şekil, motif ve yazı karakterleri de göz önüne alınarak kronolojik sıraya konulmuştur.

NASRETTİN HOCA TÜRBESİ

Büyük Filozof ve mizah ustası Nasreddin Hoca Sivrihisar’da doğmuş Akşehir’e konya4gelip yerleşmiş ve burada hayata veda etmiştir. Güldürürken düşündürmeyi düstur edinen Hocanın türbesi, Akşehir’de kent surunun doğusunda, kendi adıyla anılan mezarlıktadır. Onarımlarla özgün biçimini yitiren yapıya günümüzdeki görünümünü 1905’te Akşehir kaymakamı Şükrü Bey kazandırmıştır. Eski yapıdan yalnızca ortadaki ana türbe kalmıştır. Mermer sandukanın baş ucunda gülmece ustasının yaşamını simgelemek üzere H. 683 (1284) olan ölüm tarihi, tersten 386 biçiminde yazılmıştır.

ARKEOLOJİ MÜZESİ

Konya Arkeoloji  Müzesinde, Neolitik, Eski Tunç, Orta Tunç (Asur ticaret konya5kolonileri), Demir (Frig, Urartu), Klasik, Helenistlik, Roma ve Bizans çağlarına ait eserler sergilenmektedir. Arkeoloji Müzesinin görülmeye değer eserleri Roma lahitleridir. Roma ve Bizans çağından sunak mezarlar müze iç teşhirinde ve bahçede sergilenmektedir. Sille Tatköy ve Çumra Alibeyhöyük’de müze tarafından yapılan kabartma kazılarında M.S 6. yüzyıla ait kilise taban mozaikleri yerinden kaldırılarak müzede teşhir edilmektedir.

ETNOĞRAFYA MÜZESİ

Bölge Müzesi tarzında eğitim amaçlı konya6olarak inşa edilen bina 1975 yılında Etnografya Müzesi olarak hizmete açılmıştır. Üç katlı binanın bodrum katında fotoğrafhane, arşiv ayniyat ve etütlük eser depoları bulunmaktadır. Zemin katta geniş bir sergi salonu mevcuttur. Burada Konya’nın çevresinden sağlanan son derece güzel; el emeği, göz nuru ile meydana getirilmiş etnoğrafik eşyalar teşhir edilmektedir.

İNCE MİNARE MÜZESİ

Alaaddin camiinin batısında Selçuklu veziri Sahib Ata Fahreddin Ali tarafından hadis ilmi okutulmak üzere 1254’de kurulan İnce Minare Medresesi bulunur. konya7Mimarı Kelük bin Abdullah olan medresenin Selçuklu taş işçiliği Şaheserlerinden olan taç kapısı üzerinde kabartmalı geometrik ve bitkisel bezemelerle birlikte Selçuklu sülüsüyle yazılmış “Yasin ve Fetih” sureleri vardır. Binanın iç mekanları avlu, eyvan, dershane, ve öğrenci hücrelerinden oluşur. Minare kaidesi kesme taşla kaplı tuğla malzeme kullanılarak yapılmıştır. Yarı piramit formlu üçgenle ve on iki köşeli, gövde köşeleri turkuaz mavi sırlı tuğladan yapılmış çift şerefelidir. 1901 ‘de yıldırım düşmesiyle birinci şerefeye kadar yıkılmıştır. 1956 yılında müze olarak açılan medresede Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemine ait taş ve ahşap eserler teşhir edilmektedir.

ÖZEL A. R. İZZET KOYUNOĞLU MÜZE VE KÜTÜPHANESİ

Konya’nın köklü ailelerinden A.R. İzzet KOYUNOĞLU, Topraklık konya8mahallesindeki evinde yıllarca toplamış olduğu tarihi eserlere özel bir müze ve kitaplık kurmuştur. Daha sonra kurmuş olduğu müze ve kitaplığı Konya Büyükşehir Belediyesi’ne bağışlanmıştır. Müzede arkeolojik eserler ile etnografik eserler sergilenmektedir. Müze bahçesinde bulunan İzzet Koyunoğlu’na ait ev restore edilerek tipik Konya evi örneği olarak ziyarete açılmıştır. Müze yazma, basma eserler bakımından çok zengindir

ATATÜRK MÜZESİ

Atatürk caddesinde yer alan yapı 1912 konya9yılında yapılmıştır. Bina XX. yüzyıl ulusal mimari örneklerinden olup 1928 yılında Konyalılar tarafından Atatürk’e bağışlanmıştır. 1954 yılında Müze olarak açılmıştır. Müzenin teşhirinde Atatürk’ün kullandığı elbise ve eşyaları ile Konya’nın kurtuluş savaşındaki yerini anlatan belge, fotoğraf ve gazete kupürleri sergilenmektedir.

Ören Yerleri

İVRİZ KAYA ANITI

konya10İvriz, Konya’nın Ereğli ilçesi sınırlarındadır. Milattan önce iki binli yıllarda kurulan Tuvana Krallığına ait, suyun kaynağında kayalara oyulmuş bereket anıtı büyüleyici bir güzelliğe sahiptir. Tabii güzellikleriyle insanı büyüleyen ve su kaynakları ile iyi bir dinlenme mekanı olarak hizmet veren İvriz görülmeğe değerdir.

SİLLE

Sille yerleşim bölgesinde bu güne kadar sistematik bir arkeoloji taraması yapılamamıştır. Sille civarında geniş tabanlı tetkik, Sille’nin üst tarafındaki Sızma höyüğünde yapılandır.

konya11Prof. Ramsay tarafından yapılan arkeolojik kazı ve incelemelerde Friglere ait çok kıymetli materyaller gün ışığına çıkarılmıştır. Anadolu ‘daki Hitit egemenliğine son veren Frigler, bıraktıkları tümülüs, kaya mezarları ve boya ocakları ile dikkati çekerler. M.Ö 7.yy ve 8.yüzyıllarda Konya ‘Kawania’ adıyla bilinen Fryg kentidir. Konya’nın kuzeyinde bulunan Sızma köyü kazıları, bu konuda çok önemli sonuçlar ve belgeler vermiştir.

Hıristiyanlık öncesi çeşitli sosyo-politik olaylara sahne olan Konya ve yakın çevrelerinden biri olan Sille önemini, Hıristiyanlık döneminde  giderek artan konya12değerlerle sürdürmüştür.

Roma, Bizans, Kudüs güzergahı üzerinde yer alan bu önemli mıntıka, ‘Kutsal haç’ yolcuları için uğranmadan geçilmeyen bir konak yeri olmuştur. Bu şöhret , Konya’ya olduğu gibi Sille’ ye de nimet yağdırmakta gecikmemiştir. İnşa edilen büyük mabetler, hanlar hamamlar, çarşılar, pazarlar, kaleler, kışlalar ile ilim ve sanat hayatı ve bütün bunların sonucu artan refah seviyesi Sille’ yi zenginleştirmiştir.

SİLLE AYA ELENA MÜZESİ

Sille, Konya ili, Selçuklu ilçesine bağlı kent merkezine 7 km. uzaklıkta bir yerleşim konya13yeridir. İsa’nın doğumundan 327 sene sonra Bizans İmpartoru Constantin’in annesi Helena, Hac için Kudüs’e giderken Konya’ya uğramış, buradaki ilk hıristiyanlık çağlarına ait oyma mabetleri görmüş, Hristiyanlara Sille’de bir mabed yaptırmaya karar vermiştir. Mihail Arhankolos adına bu kilisenin temel atma töreninde bulunmuştur. Kilise asırlar boyu onarımlar görerek günümüze kadar gelmiştir. Kilisenin iç kapısının üstünde Yunan harfleriyle yazılmış Türkçe bir tamir kitabesi kilisenin tarihi hakkında bilgi vermektedir. Bu konya14kitabe 1833 tarihlidir. Aynı kitabenin üzerinde ise kilisenin dördüncü tamiratının Sultan Mecit döneminde gördüğünü belirten üç satırlık bir kitabe daha bulunmaktadır. Kilise düzgün kesme Sille Taşı ile yapılmıştır. Avlusunda kayalara oyulmuş odalar bulunmaktadır. Kilisenin ana kubbesi dört fil ayağı üzerinde olup, kilise üç sahınlıdır. Kilisenin içerisinde ahşap alçı süslü bir vaaz kürsüsü ile apsis ile ana mekanı ayıran ahşap alçılı kafes bir sanat şaheseridir. Kubbe geçişlerinde ve taşıyıcı ayaklarda Hz. İsa, Hz. Meryem ile havarilere ait resimler bulunmaktadır.

konya15AK MANASTIR

Geniş ve mağara gibi kayadan oluşmuş olup, mağaraya ithaf edilmiş bir kilisesi, 6-7 şapeli ve bir çok hücreleri vardır. Bu manastırda bulanan Mikael Hommenos ve Mikaeles oğlu Abraham’a ait mezar taşları Konya Arkeoloji Müzesinde teşhir edilmektedir.

ÇATALHÖYÜK

konya16Çatalhöyük, Konya’nın Çumra İlçesi sınırlarında olup, İlçenin 10 km. doğusunda yer almaktadır. Höyük, farklı yükseklikte iki tepe düzü olan bir tepe şeklindedir. Bu iki yükseltisi nedeniyle çatal sıfatını almıştır. Çatalhöyük 1958 yılında J.Mellart tarafından keşfedilmiştir, 1961-1963 ve 1965 yıllarında kazısı yapılmıştır. Yüksek tepenin batı yamacında yapılan çalışmalar neticesinde 13 yapı katı açığa çıkartılmıştır. En erken yerleşim katı ise M.Ö. 5500 yıllarına tarihlenmektedir. İlk Yerleşme, ilk ev mimarisi ve ilk kutsal yapılara ait özgün buluntuları ile insanlık tarihine ışık tutan bir konya17merkezdir. Yapılarda kullanılan malzeme kerpiç ağa ve kamıştır. Çatalhöyük’te 1996 yılına kadar kazılar yapılmamış bu yıldan itibaren üç yıldır İngiliz Arkeoloji Enstitüsü tarafından Ian Hodder başkanlığında kazılar devam etmektedir. Bulunan kazı eserleri ise Konya Arkeoloji Müzesine teslim edilerek bir kısmı teşhir edilmekte diğerleri ise depolarda koruma altına alınmış durumdadır.

EFLATUNPINAR HİTİT ANITI

Konya İli, Beyşehir İlçesi içinde bulunmaktadır.  Anıtı, W.J. Hamilton 1849’da konya18bilim dünyasına ilk haber veren kişidir. Anıt bir su kaynağıdır. Kenarında dikdörtgen taşlar üzerinde kabartmalardan oluşmaktadır. Niteliğin kaybetmeyen kabartmalar ön kısmındaki 14 adet taş bloklar üzerine oyulmuştur. Anıtın ilk planı bilinmemektedir. Bu anıt açık hava anıtlarından daha küçüktür. Doğal bir kayaya oyulmamış, her parçanın üzerinde figür bulunan blok taşların örülmesiyle oluşmuştur. Eflatunpınar Anıtı’nın blok taşları üzerendeki figürler; üstte güneş kursu, ortada tanrıça ve tanrı diye kabul edilen figürlerin arasında, yanlarda ve en alttaki figürler elleri yukarıya doğru kaldırıp konya19tanrı ve tanrıçayı selamlamaktadır. Bu anıt Hitit Krallık dönemine tarihlenmektedir. 1996 yılında Konya Müze Müdürlüğünce Anıt çevresinde temizlik ve kazı çalışmaları başlamıştır. Çalışmalarda anıtın 3.34×3 m. ölçülerinde dikdörtgen planlı bir havuzun parçası olduğu ortaya çıkmıştır. 1998 yılı çalışmalarında anıtın alt kısmında beş adet daha tanrı kabartması tesbit edilmiş olup, ilerideki yıllarda kazı çalışmaları devam ettirilecektir.

KİLİSTRA ANTİK KENTİ

Kilistra Antik Kenti Konya’nın 34 km. güney batısındaki Hatunsaray Bucağının 16 km. kuzey batısındaki Gökyurt Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Yapılan çalışmalarda M.Ö. III. Y.y. konya20kadar yerleşim olduğu anlaşılmıştır. Listradan (Hatunsaraya gelip Mistiya’ya Beyşehir’e doğru devam eden tarihi kral yolu (Vig Seboste) üzerinde yer almaktadır. Kilistra Antik kentinin M.S. 7. y.y. da Kapodokya benzeri yumuşak kayaların oyulması ile bir çok kaya yerleşmesi oluşturulmuştur. 1998 yılında giderleri İl Özel İdare Müdürlüğü tarafından karşılanmak üzere Konya Müze Müdürlüğü adına yapılan kurtarma kazısı çalışmalarında, Haç Planlı Şapel, Sümbül Kilise, Büyük Su Sarnıcı ve Şırahanelerde temizlik restorasyon, çevre düzenlemesi yapılmıştır. Haç planlı Şapel iç ve dışı yekpare kaya oyuğu olması nedeniyle eşine az rastlana nitelikte olup M.S. 8.y.y.’a aittir. Sümbül Kilisede M.S. 8.y.y’a ait olup devrini yansıtan süslemeler konya21Bizans Devrine ait Büyük Su Sarnıcı ise karşılıklı yekpare kayaya oyulmuş dörder payeye otura 3 nefli plan gösterir. Çiftli Şırahane ise karşılıklı yekpare iki kay içine oyulmuş çevresi ise bir kompleks halindedir. Doğu Şırahane’nin giriş kapısı eşiğinde M.Ö. I.yy’la ait kentin adını veren bir yazıt bulunmuştur. Bizans devrine ait kaya oyuğu iki ev ortaya çıkartılmıştır. Kilistra antik kenti oldukça geniş alana yayılmış kaya oyuğu yerleşmeleri şeklindedir. Gelecek yıllar yapılacak kazı ve temizlik çalışmaları buranın Ürgüp, Göreme gibi turistik bir yer olmasını sağlayacaktır.

 KARAHÖYÜK

Konya il Merkezine 15 km. güney doğusunda Harmancık mahallesindedir. Ulaşım belediye otobüsleri ile sağlanır. Ord. Prof. Dr. Sedat ALP başkanlığında 1953 yılında başlayan kazılar halen devam etmekte olup, üzerinde en az uzun süren çalışma en eski Türk kazılarındandır. Karahöyük’te yapılan araştırmalarda höyüğün M.Ö. 3000 (Eski Tunç Devri-M.Ö. 2000 Asur ticaret kolonileri devri) de iskan edildiği anlaşılmış olup, 27 yerleşik katı tespit edilmiştir. Konya bölgesinin M.Ö. 3000 ve 2000 yıllarının tarihe ışık tuttuğu bilinmektedir. Eski Anadolu’nun en önemli şehir harabeleri arasındadır. Karahöyük kazılarında çıkan buluntular devrinin kültürel ve ticari ilişkileri anlatan belgelerdir. Hitit İmparatorluk Çağı öncesi eski Tunç Devri Mühür sanatının Orta Anadolu’nun güney bölgesindeki en önemli buluntularını veren merkezdir. Grafitolan kap markaları ve bazı mühürler Anadolu’da yazının erken safhalarının araştırılmasında yardımcı olmaktadır.Gaga ağızlı testiler, fincanlar, yonca ağızlı testiler, rhytonar, üzüm salkımı biçimli kandilleri ve diğer buluntular olup ayrıca at nalı biçiminde atkılar devrinin karakteristik eserleridir. Buluntular Konya Arkeoloji Müzesi’nde teşhir ve muhafaza edilmektedir.

SELÇUKLU KÖŞKÜ

Alaaddin Tepesini çeviren iç kalenin kuzey eteğindedir. Sarayın II. Kılınçaslan’a ait konya22olduğu kuvvetle muhtemeldir. Köşk, Alaadin Keykubat I zamanında genişletilerek tamir edilmiş, kare bir plan üzerine harç ve tuğlalarla iki kat olarak yapılmış, altı kat kerpiç ve molozlarla takviye edilmiştir. Köşk bugün harap olmuş bir duvar parçasından ibarettir. Son defa 1961 yılında bu tek duvarın beton bir şemsiye ile muhafazası yoluna gidilmiştir.

KUBADABAD SARAYI

Beyşehir Gölü’nün güneybatı kıyısında, Heyran Köyü yakınındaki alanlardan biri üzerindeiri.1236 Selçuklu Sultanı konya23I. Alaadin Keykubat tarafından yaptırılmış 35x50m. boyutunda yazlık bir saraydır. 1950-1953 yılları arasında Mehmede Önder ve Zeki Oral tarafından yapılan arkeolojik kazılarda bulanan çiniler ve panolar Konya’daki Çini Eserler Müzesi’ne kaldırılmıştır. Saray, Kız Kalesi, tersane, hamam vs.’nin kalıntıları bulunmaktadır. 35×50 m. boyutundaki saraya ait kalıntılar arasında göl kıyısı tarafından ancak sarayın terası yer almıştır.

Mağaralar

∙ Yerköprü Mağarası,  Balatini Mağarası,  Körükini Mağarası,  Sakaltutan konya24Mağarası,  Susuz Mağarası,  Tınaztepe Mağarası,  Pınarbaşı Mağarası,  Büyükdüden Mağarası,  Feyzullah Düdeni

Hanlar

Zazadın Hanı,  Horozlu Han,  Kızılviran Hanı,  Obruk Hanı,

Hamamlar

Sultan Hamamı,  Mahkeme Hamamı,  Meram Hamamı,

Dini Yapılar

ALAEDDİN CAMİİ

Anadolu Selçuklu Devri Konya’nın en büyük ve en eski camiisidir. konya25Şehrin merkezine yüksekçe bir höyük olan Alaedin Tepesi üzerinde inşa edilmiştir. Selçuklu Sultanı Rükneddin Mesud I’in son zamanlarında başlanılmış, Kılıçaslan II (1156-1192) devrinde inşaatına devam edilmiş, Sultan Alaeddin Keykubad I tarafından 1221 yılında tamamlanarak hizmete açılmıştır.Camii İslam mimarisi yapı tarzında inşa edilmiştir. Üzeri ağaç ve toprakla örtülmüştür. İçerisi Sütunlar ormanın andırmaktadır. Bizans ve klasik devirlere ait 41 taş mermer sütundan ibarettir. Camiinin en ilginç konya26taraflarından birisi de minberidir. Minber abanoz ağacından birbirine geçmiş olup, Anadolu Selçuklu ahşap işlemeciliğinin en güzel örneklerdir. 1155 yılında Ahlat’lı Mengum Berti tarafından yapılmış bir şaheserdir. Çinilerle süsül mihrabın önünde çini süslü kubbesiyle örtülmüş bir saha mevcuttur. Mihrap ve kubbelerin çinileri kısmen sökülmüştür.

ŞEMSİ-İ TEBRİZİ CAMİİ VE TÜRBESİ

Şerafettin Camii kuzeyinde eskiden mezarlık olan Şems Parkının içinde konya27yer alır. Bugünkü yapı 1510 yılında Abdürrezakoğlu Emir İshak Bey tarafından mescidle birlikte elden geçirilmiş ve genişletilmiştir. İlk yapının 13. Yüzyılda yapıldığı ileri sürülmektedir. Ancak kim tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Cami bölümüyle bitişik durumda, içten tavanlı dıştan sekizgen tambur üzerine piramidal külahla örtülüdür. Eyvan şeklinde olan türbe mescide kalem işi süslenmiş ahşap Bursa kemeriyle açılır. Diğer yönlerde biri altta, diğeri üstte olmak üzere ikişer penceresi vardır. Türbenin duvarlarında herhangi bir bezeme konya28yoktur. Tavanı geometrik motiflerle bezenmiştir. Üzeri örtülü sandukanın altında önceleri kuyu bulunduğu söyleniyorsa da araştırmalar neticesinde burasının kuyu değil mumyalık olduğu anlaşılmıştır. Gövdesi taştan tambur ve külahı ise tuğladan yapılan türbe 1977 yılında tamiri sırasında orjinalliğin biraz kaybetmiştir.

Ayrıca; İplikçi Camii,  Sahipata Camii,  Sadrettin Konevi Camii,  Kadı Mürsel Camii,  Tursunoğlu Camii,  Selimiye Camii,  Aziziye Camii,  Şerafettin Camii,  Kapu Camii,  Nakiboğlu Camii,  Hasbey Dar’ul Huffazı,  Meram Mescidi,  Ali Efendi Muallimhanesi,  Nasuhbey Dar’ul Huffazı ile, Yeşil Türbe,  Sultanlar Türbesi,  Tavusbaba Türbesi,  Ateşbaz Veli Türbesi,  Gömeç Hatun Türbesi,  Kesikbaş Türbesi,  Tahir İle Zühre Mescidi,  Emir Nurettin Türbesi,  Tac’ül Vezir Türbesi, ∙ Ali Gav Türbesi,  Burhaneddin Fakih Türbesi bulunmaktadır.

Kaynak: www.konya.bel.tr , www.konya.gov.tr

catalhoyuk-konya

konya-1-gun-bir-ask-yolculugu

konya-2-gun-mevlananin-ayak-izleri

 2

Paylaşın: