Çocukla Geziyorum

ZERMATT – 4. Gün Sunnegga, GORNERGRAT

gornergrat

30 Ocak Cuma 2015 Her geçen gün ağrılar artarak kayak ayakkabılarını giymek daha bir zorlaşıyor. Hele kayakları omuzda taşıma sonrası gelen omuz ağrısı gece uyutmayan cinsten ama biliyorum ki üç günden sonra geçecek.

sunneggaKaymanın keyfine varmışken sabahı yine Sunnegga’ ya ayırıyoruz. Wolli pistinde Çaka’nın dün kırdığı yürüyen bandın tamamen sökülüp başında yine dört görevlinin tamir ettiğini görünce, hiç o tarafa uğramıyoruz ve doğruca Pist 5’e gidiyoruz. Sabah kayıyor olmanın güzelliği henüz bozulmamış pistlerde kendinize özel kayıyor olmanız. Karın üzerinde giderken çıkan gıcırtılı ses dağların engin suskunluğunda o kadar iç gıcıklayıcı bir tonda yankılanıyor ki, kendimi bu güzelliğe kaptırıp dümdüz yolda düşüyorum.
Çaka ile telesiej istasyonunda yukarı çıkacakken, dönen koltuğu fazla geride beklediğimiz için kulübedeki görevli apar topar dışarı çıkarak bizi sertçe uyarıyor. sunneggaBirde bakıyoruz ki bir gün önce azar işittiğimiz adam. Dünyanın en geniş pistlerine sahip, kilometrelerce büyük dağ dar gelmiş, adam fırça atmak için yine bizi bulmuş. Başkası söylese inanmayacağım bu ilahi komedyayı bizzat yaşıyoruz. Kaderimizde her gün aynı adamdan fırça yemek var demek ki. Tabii adam dediğinde haklı olduğu için sonraki seferlerde daha dikkatli olarak telesiyeje biniyoruz ama adamın sorumlu olduğu bu lift de bozulmaz inşallah endişesi de beni bir şekilde dürtüp duruyor.
Sabahın tüm berrak ve pürüzsüz güzelliğini yaşadıktan sonra yavaş yavaş sunneggaayrılmak üzere toplanırken bir helikopter bulunduğumuz istasyonun açıklığına konarak bir kar fırtınası yaşatıyor. Helikopterden önce doktorlar inip, ayağı kırıldığı için kızak ile bu noktaya taşınmış hanıma ilaç ile serum veriyorlar ve sonra onu da helikoptere taşıyarak götürüyorlar. Bu derece sakin ortamda nasıl olur diye şaşırıyoruz. Sürekli kayınca insan daha fazlasını arıyor sanırım çünkü çok kişi özellikle pist dışı alanlardan ve zorlu gornergratyerlerden kayma konusunda bir tutku yaşıyor. Bu da bir çeşit başardım hissi ve adrenalin veriyor olsa gerek. Ama sonuç görüldüğü üzere her zaman iyi bitmeyebiliyor. Aşağı inince kayak ayakkabılarını değiştirip tren garının karşısındaki Gornergratbahn istasyonuna gidiyoruz. Bu çekişli tren en son noktadaki ve ara istasyonlardaki otellere hizmet verdiği için, Liftler gibi 16.30 da kapanmıyor, ayrı bir tren tarifesi uyguluyor. gornergratGornergrat treni şehrin tam merkezinden kalkıp, nehri bir köprü ile geçtikten sonra, şehir eksenine paralel yola devam ediyor ve yavaş yavaş yükseliyor. ( www.gornergratbahn.ch ) Gorner Boğazını tepeden görüyoruz. Kasaba merkezinden 20 dakikalık bir yürüyüş ile de bu boğaza ulaşmak mümkün. Meraklılar için yapılmış olan ahşap yürüme yolları ile boğazı gezerek, yazın akan suları, kışın donmuş buzları gözlemleyebiliyorsunuz. Biz daha çok, gornergratboğazda bir buz kütlesine tırmanmaya çalışan adama hayret ediyoruz ve ‘’neden’’ sorusunu bir türlü kafamızdan atamıyoruz. Bir insan neden böyle bir şey yapmak ister ? Riffelap ilk istasyon ve burada çok güzel bir otel bulunuyor. Reklam resimlerinde yaz yeşilliğinde Zermatt manzarası ile çok çekici görünüyor. Daha sonra Rottenboden istasyonunda duruyor tren. Sonrası son durak Giffhitli. Her iki nokta arasında liftler var, ister tren ile ister liftler ile inip çıkabiliyorsunuz. Bir adet kırmızı pist dışında dört adet gornergratmavi pist ve bir kızak pisti bulunuyor geniş vadide. Açıklığın, genişliğin, düzlüğün tarifi yok. 36 numaralı pist üzerine bir iki İgloo yapmışlar, gidip içinde yemek yiyebiliyorsunuz. Ayrıca, www.iglu-dorf.com adresinden bulabileceğiniz bir İgloo otel sistemi de mevcut. Kar beyazına bakmaya doyamayarak son durağa geliyoruz. Burada Matterhorn’u seyredebileceğimiz bir seyir terası var. Aslında 3089 mt.de yani Matterhorn IMG_5687Glacier Paradise’dan 800 mt. daha aşağıdayız ama soğuk, güneşe rağmen yine de keskin. İstasyondan 100 mt. kadar uzakta Kulmhotel Gornergrat yer alıyor. Otel aynı zamanda bir gözlemevi. Ayrıca iki restoranı ve küçük bir alışveriş alanı var. Otel, 1897-1907 yılları arasında yapılmış. Bölgenin açık görüş havası ve iyi ışık pozisyonu nedeni ile otelin iki kulesine, güney kuleye 1996’da KOSMA teleskopu, kuzey kuleye Gornergrat İnfrared teleskopu yerleştirilmiş. Sadece gagası sarı kömür karası kuşlar bizi karşılıyor. Küçük kiliseyi ziyaret edip, buraları görebilme imkanı verdiği için Allah’a şükrediyoruz. Biz orada iken, küçük kilisenin yegane ziyaretçisi olan gencin, yanındaki kıza evlenme teklif ettiğine şahit oluyoruz. kulmhotelMutlu bir ömür dileriz. Üşüyen çocukları restoranda bırakıp, otelin biraz yukarısındaki kar metrelerinin  arasında özel olarak açılmış düzlüğe çıkıyoruz. Rüzgara açık bu noktada soğuk öyle sert ki fotoğraf çekmeye çalıştığım kısa sürede bile ellerim soğuktan acıyor. Uçsuz bucaksız bir beyaz krallığı, başlarında efendileri Matterhorn…
Acıdan fazla duramayarak kayıp düşmeden otele iniyoruz ve biraz sıcak şarap ile zermattkendimize gelmeye çalışıyoruz. Aynı tren ile sonsuzluk manzaralarını seyrederek şehre indiğimizde, biraz alışveriş yapma zamanının geldiği kanaati ile çarşıyı dolaşıyoruz. Yoldan gelip geçerken vitrini ile herkesi kendine bir mıknatıs gibi çeken Laderah isimli çikolatacıda çocuklar çikolatadan penguenlere bayılıyorlar. ( www.laederach.ch ) Çarşıda hediyelik eşyalar, saat, çakı, çan, inek, keçi, St.Bernard köpeği, çikolata ekseninde. Spor mağazası olarak da çok çeşit var. Bogner ve Moncler pahalı versiyon, Peak Performance, Odlo ve Napapijri ise buradaki favorilerimiz. Bu akşamın tercihi olarak yöresel spesiyalitelerin tamamını sunan, Walliserkane adlı restorana gidiyoruz. Klasik bir dekorasyona sahip, havalı görünmüyor bu zermattnedenle hiç Türk yok ama yerel halktan talep görüyor. Yemeden dönmek olmaz diye ‘’raclette ‘’ istiyoruz. Eritilmiş peyniri siz tamam diyene kadar domates, haşlanmış patates, salatalık ve arpacık soğan turşusu ile servis yapıyorlar. Geniş seçeneğe sahip restoranın etleri de fena değil ve pizzacıya göre fiyatları daha makul. IMG-20150129-WA0000Tam çıkmak üzere iken bu gezinin kahramanı Çaka sayesinde, bütün herkesin dönüp bize bakmasını sağlayacak bir gümbürtü ile masanın üstünü darmadağın edip bir bardak kırılmasına sebep oluyoruz. İsviçre’nin pahalı olmasından mı kaynaklanıyor bu zarar verme dürtüsü bilemiyorum ama sınır dışı edilmeden dönebilirsek eğer, bir gün mutlaka yeşilliğini de görmek isterim ZERMATT ! Tekrar görüşmek üzere, sevgiyle … HOŞÇAKAL !

zermatt-ocak-2015

zermatt-1-gun-yol-zermatt

zermatt-2-gun-sunnegga-matterhorn

zermatt-3-gun-sunnegga-zermatt

zermatt

Paylaşın: