Çocukla Geziyorum

BUDAPEŞTE – 1.gün OTELE VARIŞ

16 Mayıs Cuma 2008

Bu gezimizde, Macar Havayollarını( Malev ) tercih ediyoruz. Genelde gidilen ülkenin kendi havayolu, hem daha uygun fiyatlı oluyor, hem de, saatleri, günü kullanmanıza daha fazla avantaj sağlayacak şekilde düzenlenmiş oluyor.

Yoksa kesinlikle THY üstüne havayolu tanımıyorum(henüz). Her zaman daha şık, daha temiz, daha güven verici ama ne yazık ki daha pahalı.
Macar Havayolları için de, söyleyeceğim olumsuz bir durum yok, sıradan, sorunsuz. Çaka’ya uçakta oynamak için uçak yapbozu, Çağan’a da mini domino verdikleri zaman, onlarda Macar Havayollarını sevmiş oluyorlar.

Buna karşılık, Atatürk Havalimanı, gerçekten iyi organize edilmiş, büyük ve ferah bir havalimanı, bu durumda diğer havaalanları için aynı iyimserlik ile konuşmak zorlaşıyor. Budapeşte’nin Ferihegy havaalanı için de, Atatürk Havalimanından sonra, ölçek farkı var diyelim ve daha yeni geldiğimiz ülkeye karşı önyargılı davranmamış olalım istiyoruz.

Merkeze gitmek için bu sefer, toplu taşım araçlarını tercih etmiyoruz çünkü tren, otobüs ararken, belli başlı otellerin ” shuttle” servisi olduğunu öğreniyoruz.
Sorduğum information görevlisi sadece oturup beklememizi söylüyor. Tabii Türk tipi yapıdaki insanlar için sadece oturup bekleyerek, rutin olarak çalışan bir düzenin varlığına inanmanın ne kadar zor olduğunu anlıyamıyorlar.

Avrupa’da olduğumuz için, Avrupalı gibi davranmaya çalışıp, biraz sabrediyoruz. Görevli mi biraz aksi yoksa, ben otel shuttle’ının nereye, ne zaman geleceğini üçüncü kez sorunca mı sinirleniyor, tam çözemiyorum. Dediği zamanda dediği yere, bir görevli gelip otel ismini bağırınca rahatlıyoruz.

Otelimiz Novotel Centrum. Oda fiyatı olarak da, kahvaltı fiyatı olarak da gayet uygun, en iyi tarafı ise çocukların aynı odada fark ödemeden kalıyor olması. Avrupa’da bazı oteller, çocuk küçük bile olsa aynı odada 2 çocuk kabul etmiyorlar, bu yüzden daha yüksek yıldızlı otellere yönelmek, iyi hesap yapıldığında, o kadarda pahalıya malolmuyor. Novotel grubu, bu ilave yatak konusunda her zaman çözümcü olduğu gibi, çoğu Novotel’de de aynı odada kalan 12 yaş altı çocukların birinin kahvaltısı bedava, diğeri indirimli oluyor.

Otel, fazla büyük olmamakla beraber gayet yeterli ve nezih.Yine hemen şehir haritamızı resepsiyondan isteyip, incelemeye başlıyoruz. Tuna nehrine dik gelen bulvarlardan Rakoczi Utza  üzerinde, Ersebet Körüt ( köprü ) ile kesişme noktasındayız. Budapeşte’nin merkezi sayılabilecek noktalarından biri, bunu da hemen 20 m. ilerimizde Mc Donald’s olmasından anlıyoruz.

İlk iş yine öncelikle Mc Donald’s a gidip karın doyurmak ve stresi azaltmak. Hava umduğumuzdan sıcak ama, Budapeşte’lilerin abarttığı gibi, kısa kollu penye, şort ve parmak arası terlik derecesinde de değil, biz montlarımızı taşıyoruz.

Budapeşte‘de, çok yoğun olmakla beraber, yeterli düzeyde metro sistemi ve tramvay hatları var. Tüm metro, tramvaylar ve müzelerde geçen ve Buda’ya çıkan fünikülerde de %50 indirimli kombine biletler satılıyor .Ancak bunlar süreli, yani, bir günlük – yedi günlük v.s. Biz dolu dolu kullanmak için ertesi sabahtan üç günlük almayı planlıyoruz. Bugün biraz yürüsek de olur diyoruz ama, şehri görmek için avantaj dediğimiz yürümek konusunda hesap hatası yapmışız, mesafe tahminimizden uzun sürüyor, yada biz yorgunuz.

Tuna nehrine inmeden önce, haritalardan da anlaşılacağı üzere, Budapeşte‘nin İstiklal Caddesi sayılabilecek yaya bölgesi ,Vaci Ut ‘ı(sokak) gezerek, şehrin turistik merkezi kabul edilebilecek Vörösmarty Ter’e (meydan) ulaşıyoruz. Oturduğumuz kafedeki garson biz konuşurken bazı kelimelerden Türk olduğumuzu anlıyor ve Türk arkadaşlarından öğrendiği şekilde Türkçe teşekkür ediyor. Nerede Türk biraları, Macar birasının bir özelliği yok, Hollanda biraları daha tercih edilebilir.

Akşam oluyor, çok kısa bir yürüme mesafesi ile Tuna kıyısına iniyoruz. Buda tepelerindeki şimdi müze olan kraliyet sarayının ve Buda ile Peşte’yi bağlayan zincirli köprünün (Szechenyi lancid ) tamamı aydınlatılmış. Çok etkileyici, ışıl ışıl bir ihtişamı yansıtıyorlar.

Gece gece kaybolma riskine girmeden, aynı yollardan geri yürüyoruz. Şehirde bir salaşlık mı hissediliyor yoksa, karanlık mı bize böyle bir etki yapıyor anlıyamadık. Birde yarın güzdüz gözü ile görelim bakalım.

budapeste-2-gun-buda

budapeste-3-gun-peste

budapeste-4-gun-tuna

budapeste-5-gun-sonuc

Paylaşın: