CAMBRİDGE – 1.gün Ulaşım

By Behiye Işın on Mayıs 4, 2015

26 Temmuz Cumartesi 2014

Uçak

Atlasjet’in 9.20 Luton uçağına biniyoruz. Luton Havaalanı Londra etrafındaki beş havaalanından biri. Hem ekonomik, hem de Cambridge’e en yakın lokasyonda yer alıyor.

Kiraladığımız daire şirketinden bir servis aracı istedik çünkü uzun süre kalacağımız için bavullar bir hayli ve yüklü. Elimizde bavullar heyecan diz boyu, uçağa bin, uçaktan in, trene bin, trenden in, tekrar taksiye bin, taksiden in yapamayacağımıza kanaat getirdiğimiz ve daha önemlisi dört kişi olunca tren+taksi aynı fiyata geleceği için fazla eziyet çekmemek amacı güdüyoruz. Yoksa Luton havaalanından Cambridge’e de aksi istikametteki Londra’ya da otobüs ( National Express, www.nationalexpress.com ) ve tren var.

Şimdiye kadar bindiğimiz her uçakta çocukları paylaşırız ve genellikle ben her şeye karışıp rahat bırakmadığım için baba ile oturmak tercih edilen bir durumdur. Mucizelerin zamanı ve nedeni olmaz. Bu sefer, bir ilk gerçekleşiyor ve Çağan, Çaka ile birlikte oturmak istiyor. Kendininkileri bitirdikten sonra Çaka’nın yemediği çikolatalarda gözü olması bu durumda etkili faktör sanırım.

Ancak sorun şu ki Çağan orta koltuğa sığmadığı için Çaka’nın ortaya geçmesini ve kendisinin cam kenarına oturmasını istiyor. Çaka ise, Ipad oynayabilmek için cam panjurunu kapatıp beni sinir etse de asla cam kenarından vazgeçmemiş, cam kenarında büyümüş bir yolcu.

Uçağın kalkış saatine kadar yaklaşık 1,5 – 2 saat boyunca sıkı pazarlıklar sürüyor ve Çaka, 7 köpek, 4 tişört, 2 ayakkabı ve 1 adet arkadaşa hediye karşılığında, kopardığı büyük meblağın rahatlığıyla ortaya oturmayı kabul ederek bu kurban pazarlığının galibi çıkıyor. Alt tarafı karı koca yan yana oturmak istediğimiz için nelere katlandığımıza bizde inanamıyoruz.

Uçağa binince görüyoruz ki yeni bir hat olmasından dolayı uçağın üçte biri boş ve üçlü koltuklarda ya bir ya 2 kişi oturuyor. Her zaman online check’ in yapan ve ısrarla aynı numaraları alan eşim sayesinde daimi olarak kanat üstüne oturmamızın üstüne, bu sefer birde cam olmayan kolona tesadüf ediyoruz.

Sonuç olarak boş uçakta, uğruna büyük meblağ ödeyeceğimiz cam kenarına, ne Çağan ne de Çaka oturuyor, istedikleri boş koltuğa yayılıyorlar, biz yan yana oturabilmiş olsak da camı bulamıyoruz ve her zamanki gibi yine zararlı çıkarak bu pazarlıkta kurban olan yine biz ebeveynler oluyoruz.

Cambridge’e doğru

Atatürk Havaalanındaki yoğunluk nedeni ile her zaman uçakların rötar yapmasına güvenerek bir saat geç randevu verdiğimiz servis için, boş uçağın, boş havaalanına zamanında inmesi sonucu bir saat kadar beklemek zorunda kalıyoruz. Dünyada yazılı olmayan ama herkesin bildiği Murphy kuralları asla şaşmadan işler.

Arabayı beklediğimiz sürece Bournemouth Üniversitesi için gelmiş bir Türk genci nasıl gideceğini bulamadığı için bize soruyor. Gelmeden önce nasıl gideceğini araştırmadığı için gence mi kızmalıyım yoksa nasıl gidileceğinden emin olmadan çocuğunu yollayan ailesine mi karar veremiyorum. Bütün derdi çıkışta bakacaklarını sandığı için freeshop’tan iki paket sigara almadığına yanmak olan gencin biz giderken dahi hala ortalarda ne yapmaya çalıştığı belirsiz bir şekilde dolandığını görünce yeni nesile olan inancım kırılıyor. Türkleri gittikçe aptallaştırıyorlar mıdır nedir bilemiyorum ama beni sakın Türk gençlerine emanet etmeyin diyesim geliyor.

Aracın şoförü Nick sevimli ve yardımcı bir İngiliz, bizi evin tam kapısında indiriyor ve gelmeden önce ilgili şirkete telefon ederek geliyoruz haberi veriyor.

Çünkü Space Apartments ‘ın (www.yourspaceapartments.com )farklı mahallelerde çeşitli binaları var ve bunların hiçbirinde, resepsiyon ve görevlisi yok. Her çeşit bilgiyi önceden hazırlıyorlar, sadece ilk gün görevli gelip, oda sizin geldiğiniz saatte, anahtarı vererek genel bir bilgilendirme yapıyor.

Ev umduğumuzdan büyük, iki odalı bir daire, oldukça rahat görünüyor. Altı günden fazla kalacağımız için özel ikram olarak ilk gün kahvaltısında lazım olacak her şey konulmuş mutfağa, 4 kişilik poşet çay, ekmek, çocuklara mısır gevreği ve dört yumurta. Evdeki tabak, bardak ve çatal kaşık takımları da dört kişilik ama şarap bardağına kadar var. Çok ince ve ayrıntılı düşünülmüş, eksik diyebileceğiniz hiçbir şey yok, Türk usulü kahve cezvesi ile demlik çaydanlık hariç.

Tek sorun havanın 30 derecelerde olması ve evde klima olmaması. Görevli de, hiç böyle bir sıcaklık görmediğini ve İngiltere’de klimalı ev bulamayacağımızı söylüyor. Camlar açılabilse sorun değil ama Cambridge’deki evlerin neredeyse tamamında camlar pervaz sisteminde yani sadece aşağıdan yarım olarak dışarı doğru ittirebiliyorsunuz.

Nasıl olsa her yer park, çıkın dışarıda hava alın demek istiyor gibiler ama gel gör ki biz açılmayan cama alışık bir millet değiliz. Çok sıcak geçen ilk hafta bu konu sorun olup kendimi salon parkesine yapışıp boydan boya cam olan salonun dar pervaz camlarının zeminden açılan az buçuk aralığına yapıştırdığımı itiraf etmeliyim. Ancak sonrasında havaların 1 gün yağmur, 1 gün güneş tarzı rutine girmesi ile biraz rahatlıyoruz.

Ertesi gün Pazar olduğu için ilk iş apartmanın karşısındaki Coop markete uğrayarak su, çay, bisküvi, peynir v.s. gibi acil ihtiyaçları alıyoruz. Biraz ilerimizdeki Boots’a da uğrayıp yanımızda taşımadığımız diş fırçası, macun, şampuan gibi ihtiyaçları da tamamlayınca şehir merkezine doğru şöyle bir uzanmaya da zaman kalıyor.

Olağanüstü tarihi bir atmosfere sahip merkez. Etrafı ise yemyeşil parklar ile çevrili. Parkların huzur veren yeşili ile sarı kesme taşların gotik ruhu birbirini dengeliyor. Ne yapıldı ise, ne zaman yapıldı ise öylece korunmuş. Eğitimin köklerini görüyor olmak aldığınız eğitime daha bir güven duymanızı sağlıyor.

Çocuklar evden ve yabancı bir ülkede bir başka evde olmaktan hoşlanıyorlar, bizde Cambridge’i seviyoruz….

http://www.cocuklageziyorum.com/cambridge-2-gun-okullarin-kesfi-jesus-green/

http://www.cocuklageziyorum.com/cambridge-cambridgede-yasam/

http://www.cocuklageziyorum.com/cambridge-cambridge-sehir-merkezi/

http://www.cocuklageziyorum.com/cambridge-cambridgede-egitim/

http://www.cocuklageziyorum.com/cambridge-cambridgede-gezilecek-yerler/

http://www.cocuklageziyorum.com/cambridge-8-gun-milton-keynes-bicester/

cambridge-9-gun-Oxford

http://www.cocuklageziyorum.com/cambridge-15-gun-ely-great-yarmouth/