Çocukla Geziyorum

KIBRIS –3.gün Kaya Artemis Resort

07 Temmuz 2007 Cumartesi

Bugün otelin keyfine varmak amaç, ama yetkililer beni affetsin, otel tam bir hayal kırıklığı.

Ana bina için gösterilen özen maalesef diğer alanlarda gösterilmemiş. İnşaat kalitesi bir otele yakışmayacak kadar kötü. Reklam resimlerinde cazip görünen, ana binadan havuza inen setli orta süs havuzu, canlı olarak gördüğüm zaman şoke oluyorum. Bırakın usta işini yamağı bile bu kadar acemice ve beceriksizce çalışmaz. Malzeme deseniz hakeza. Artık Türkiye’de en parasız belediyeler bile bu kalite ve ucuzlukta süs havuzu yapmıyor. Herhalde adada ince iş ustası zor bulunuyor, Türkiye’den getirmek de pahalı oluyordur.

Havuz deseniz neden yeşilin böyle tarif edilemez bir tonu, anlaşılır gibi değil .Klorlamanın verdiği renk değişimi değil bu, alenen bulanık çürümüş su yeşili. Çocukların girmemesi için çok mücadele veriyorum. Zorla herkesi denize sürüklüyorum.

Deniz oldukça temiz, sonuçta açıkdeniz, Akdeniz. Ancak hatırı sayılır bir dalga var. Bugün mü böyle diye soruyorum, genelde diyorlar. Sığ yerler çocuklar için eğlenceli fakat, sığlıklarda da taşlar var. Hemde iri taşlar. Dalga ile sürüklenip ayağını yarmak işten değil. Otel, bir iskele yapmış, ne kumsala, ne denize dönüp bakmamış.

Kumsalda, akşam Hülya Avşar konseri var, o gelmiş, onun koşuşturması. Dalgalar herkesi aptala çeviriyor, çaresiz yine yeşil havuza dönüyoruz. Mikrop kapmadan bitse şu havuz faslı diye dua ediyorum, girdiğin anda asite atılmış gibi etlerini lime lime edecekmiş görüntüsü veriyor.

Yemek ile avunalım desek, çeşit fazla değil, olanlarda oldukça lezzetsiz. Yine bol reklamı yapılan a la carte restaurantta yemeğe teşvik için mi bu derece sıradan. Kıbrıs’daki diğer otelleri bilemeyeceğim tabi ama, Türkiye’deki tatil köylerinin kalite ve bolluğunu aramak sanırım yanlış.

Casino müşterisi gelsin diye yapılmış oteller. Hafta içi otel müşterisi az. Genelde Kıbrıs’da okuyan hali vakti belliki yerinde olan gençler var ortalarda. Haftasonu kalabalık nispeten artıyor. Otel Türkiye’den daha fazla konuk çekebilmek için, haftasonları tercih edilen sanatçıların konserlerini düzenliyor. Bana göre casino müşterisi bu konserler için gelmez, konseri cazibe olarak görenler ise casinoda istenilen parayı bırakmaz, otellerin vasatlığını görüncede bir daha gelmez.
Otelin reklamlarına reklam katmak için düzenlediği A1 kickboksunun haftasonları uluslarası resmi müsabakasını televizyondanda canlı yayınlıyorlar.
Öncesinde de su ve dans gösterileri.
Boksu kim sever demiştim ama özellikle Kıbrıs’lı hanımların ciddi alkış ve tezahüratını görüyorum. Bu da bir zevkmiş demek. Bizim açımızdan sadece, yüksek volümlü bir müzik altında, TVcilerin, ordan geçmeyin burda kımıldamayın uyarıları ile bunaldığımız, birde üstüne müsabakada kollar kırılınca ortalıktaki kan ve dehşeti Çağan’dan nasıl saklıyalım paniği ile geçen bir gece oluyor. Bari Hülya Avşar dinleyelim diyoruz, o da nazlanıp geç çıkıyor. Müzikalitesi de geç saatlere kadar beklemeye değecek türden olmadığı için, Kıbrıs’da son gecemiz hüsran ve hayal kırıklığı ile noktalanıyor…

kibris-temmuz-2007

kibris-sonuc

girne-batik-gemi-muzesi

girne-kalesi

 

 

Paylaşın: