Çocukla Geziyorum

LEROS – Ağustos 2015

Leros island Mylos restaurant

Her sene bir Yunan adası tanıma listemize bu yıl Leros’u ekliyoruz. Tercihteki etken Turgutreis limanından kolaylıkla ulaşılabiliyor oluşu.

leros islandBodrum merkezden sefer yok sadece konumundan kaynaklı olarak Turgutreis’ten Yeşil Marmaris isimli bir firma, aynı Kos tekneleri gibi bir katamaran kaldırıyor Leros’a. Yalnızca haftanın iki günü sefer var şimdilik, pazartesi ve cuma günleri. Sabah saat 10.45 gidiş, Leros 16.45 dönüş. Ancak Agia Marina limanına yanaşan tek tekne olduğu için saatlerde esneklik var, hatta leros islandkendileri duruma göre saat belirliyorlar bile diyebiliriz.

Leros’a ulaşabilmenin bir diğer yolu, on iki adalar ( dodikanissos ) üzerindeki herhangi bir adadan örneğin Kos, Kalimnos v.s. kendi iç hat feribot seferlerini kullanmak. Bu durumda saat ve gün bilgileri için dodikanissos.com sitesinden inceleme yapmak leros island agia marinaya da bulunduğunuz adadaki bir tur şirketinden bilet temin etmek gerekiyor.

Nihai bir başka yol ise özel tekne ile ulaşımı sağlamak ki gördüğümüz üzere teknesi olup da Leros’a uğramayan Türk kalmamış gibi görünüyor. Hatta dudak uçuklatan fiyata, ağız şapırdatan yemekleri yedikten sonra bizde kesin bir leros island agia marinatekne sahibi olmaya karar veriyoruz.

On İki Ada ismini, Osmanlı Devleti’nin gayrimüslim bölgelerde uyguladığı yönetim şeklinden alıyor. 12’li denen bu sisteme göre her on hane birer temsilci çıkarıp, bu temsilciler de aralarından bölgeyi yönetecek “12 kişilik bir ihtiyar heyeti” seçiyorlar. Türkçe “On İki Ada” ismi, ilk önce Yunancaya leros island agia marinadaha sonra bire bir çevirilerek diğer batı dillerine girmiş.

“On İki Ada” denilen adalar grubunda, isminin çağrıştırdığı gibi 12 adet ada yok. Sadece büyük olanları 14 ada, büyüklü küçüklü hepsi 20’den fazla ada ve adacık. Buradaki 12 sayısı adaların sayısı değil, “12 üyeli meclisle yönetilen adalar” anlamında.

Leros adası da Osmanlı’daki adıyla İleriye, İleryoz adası. 74 km2.lik bir alana ve 71 km.lik kıyılara sahip. Yaklaşık 8000 kişilik nüfusun yazları 15.000’e çıktığı söyleniyor ama açıkçası gördüğünüz, 100-200 kişiymiş hissi veriyor, sokaktaki kediler de bu nüfusa dahil bence.

Leros island agia marinaKuzeybatı-güneydoğu yönlenmeli adanın Lakki limanı oldukça korunaklı bir liman ve kendi iç hat seferleri bu liman üzerinden yürütülüyor. Asıl büyük yerleşim ise yüzü Türkiye’ye dönük olan Agia Marina limanı. Nitekim bizim tur teknesi de bizi bu limana getiriyor ve konteynerlardan oluşmuş ( freeshop yok ) bir gümrükte üç polis, giriş işlemlerinizi tavizsiz bir Leros island Agia Marinadisiplinle yerine getiriyor.

Adanın kuzey tarafındaki Partheni’de günlük Atina seferleri yapan küçük bir havalimanı var. Feribot ile Pire’ye ulaşmak ise 11 saat sürüyor.

Yanaştığımız Agia Marina koyu, yanında Alinda kumsalı ile birleşince geniş bir açıklık sunuyor. Deniz pırıl pırıl, Leros island Agia Marinapürüzsüz. 2600 nüfuslu Agia Marina limanı, yönetim merkezi ve en geniş kasaba. Limana girmeden Pandeli koyu ile ayrımı sağlayan tepelik üzerinde, bir Bizans kalesi sizi karşılıyor. Ortaçağ kalesi 1300 ‘lü yıllarda St.John şövalyeleri tarafından kullanılmış ve 1500’den sonra Kemal Reis tarafından Osmanlı topraklarına katılan adaya hizmet etmiş. İsterseniz yürüyerek, isterseniz Leros island Agia Marinaotobüsle kaleye çıkabiliyorsunuz. Manzaranın güzel olacağını düşünüyorum.

Yaklaşık bir 45 dakikalık deniz seyrinden sonra yanaştığımız Agia Marina limanının konteyner gümrüğünden çıkıp doğruca gördüğümüz ilk ve tek araba kiralama firmasına yöneliyoruz ama biz sıradan leros island agia marinaçıkana kadar diğer iki aile yegane iki arabayı kiralamış oluyor. ( ! )

Bu durumda kapıda bekleyen tek taksiye binmediğimize ve elimize bir kağıt tutuşturarak tura davet eden adamı dikkate almadığımıza pişman oluyoruz. Laskarina Travel, Hotel Elefteria’ya ait, bir-iki saatlik, adada görülebilecek tüm tarihi gezdiren bir kısa tur bu. Kaçırırsanız 2,5 saat sonra Leros island Lakitekrar var. Kale, Lakki’deki ‘’Tünel’’adı verilen savaş müzesi ve Alinda’daki İngiliz Savaş Müzesi bu dediğim tüm tarih.

İlahi bir tesadüf ile önümüze çıkan, daha doğrusu bizim onun önüne kendimizi attığımız bir taksiyle Lakki’ye gidiyoruz ilk önce. Sadece 9 euro olduğunu görünce de araba kiralamamış olmanın daha iyi bir fikir olduğunu anlıyoruz çünkü yollar, adanın Leros island lakkihafif tepelik yapısı nedeniyle virajlı ve dolambaçlı. Koy içlerindeki taşıt yollarıysa yaya yolu genişliğinde. Yani bir bilene bırakmak en iyisi.

Lakki limanı, Lerso’un ana limanı aynı zamanda adanın içine 400 m. sokulan dar yapısıyla Akdeniz’in en geniş doğal limanlarından biri. İki marinası bulunuyor, tekne hizmetleri veriyor. Geniş bir Leros island Lakkisahil gezinti alanı var ancak nedense hiç insan yok. Sıcaklık bir neden olsa da öldüresi değil sonuçta. Sahil boyunda akşamları müzikli barlara dönüştüğü anlaşılan birkaç kafe-bar sıralanıyor. Birinde oturup bir Yunan kahvesi içerek çok sevdiğim ballı yoğurtlarından yiyoruz.

Leros island PandeliVassileus Georgiu Caddesi anladığımız kadarıyla ana cadde çünkü sadece burada birkaç dükkan , kafe ve pastane v.s. var. Birkaçtan kastım tam olarak maximum yirmi kadar, açık olanlar ise sadece beş. Yolun içlere doğru ilerisinde Marine Service adı altında bir market buluyoruz ve biraz ıvır zıvır ile özellikle Yunan adalarında fazlasıyla rastladığım Apelia marka şaraplardan alıyoruz.

Lakki ‘de ziyaret edilecek tek nokta, gerçek bir askeri tünel olan War Museum olarak görünüyor. Ancak boş ve geniş caddelere yerleşmiş İtalyan stili güzel evlerin olduğu da yadsınamaz. Bazılarının bir adada olmayı yansıtan deniz kokulu yalnız yüzlerini durup seyretme gerekliliği duyuyorum.

Leros island PandeliDaha sonra, limana kadar yürüdüğümüz halde hiçbir şekilde rastlamadığımız ve durağını da bulamadığımız ancak bir kafedeki garson kızın acıyarak telefon etmesiyle gelen taksiye binerek Pandeli Limanı’na gidiyoruz. ( 7 euro )

Pandeli, yanındaki Vromolitos koyunun kenarına sıkışmış ufacık tefecik, baş Leros island Pandeliparmağınızla işaret parmağınızı kıvırıp C harfi yapsanız ancak o kadarcık bir liman. Hemen Agia Marina’nın sırtını dayadığı tepeliğin arkasında, yüzü yine doğuya, Türkiye’ye dönük. Bu küçük pitoresk balıkçı kasabasının fanatikleri hiç eksik olmuyormuş ve bunların çoğu da Türkler. Hemen açığa demirlemiş sayısız tekneyi gözden kaçırmanız imkansız zaten. Bayramlarda açık denizde bile Leros island Pandelidemirlemeye yer bulmak olanaksız oluyormuş.

Yamaçlardan döne döne inerken gördüğünüz Yunan adaları karakteristiğini yaratan ve birazda ufaltılmış Santorini havası veren üst üste teraslı evlerle dolu bu küçük limanın, Dodecanese adalarının Capri’si olduğu söyleniyor.

Leros island PandeliAz ama cazip görünümlü konaklama imkanlarının yanı sıra, koyun en belirgin talebi sahip olduğu tavernalara. Zorba, Dimitri, El Greco, Pyrofani en bilinenleri. Yaklaşık 200m.lik dar sokağını gezerken bu tavernaları görüyoruz. Gündüzün sıcağında denize girenlere hizmet ederek akşam gelecek Türkleri bekliyorlar.

Dar alana sıkışmış bu lüksle karışık mavi-beyaz doğallığı, kendinize gönüllü bir inziva yaratmışsınız hissi veriyor. Kalmaktan hoşlanacağınız küçüklük, sunduğu samimiyet nedeniyle farklı bir cazibe yaratıyor.

Tabii bu 200 m.lik yolda taksiye rastlama olasılığımız HİÇ olmayınca su aldığımız markete rica ediyoruz ve bize bir taksi çağırıyor. En şaşırtıcı olan ise gelecek taksinin 5 numaralı oluşu. Demek Leros island Pandeliki en azından beş tane taksi var. Marketçi hanım telefon ederken tekneyle gelmiş alışveriş yapan bir Türk bey, köy bakkalı statüsündeki marketteki bütün meyveleri almış olduğunu söylüyor. Ama raflara bakıyorsunuz envai çeşit içki ve şampanya gırla.

Biz her ne kadar Agia Marina koyuna gitmek için taksiye binmiş olsak da ( 5 euro ) adayı tanımak için yapılması gereken en doğru şey aradaki tepeyi yürüyerek aşmak olmalı. Pandeli’den Agia Marina’ya kadar tepe daimi bir yerleşim sunuyor, adı Platanos. Bu mahallenin sokakları gezilerek, açıklıklarda parıldayan mercan renkli kiliseler ziyaret edilmeli, sokakları süsleyen ada evleri, adaya özgü acelesiz bir huzurla incelenmeliydi diye Leros island Agia Marinadüşünüyorum.

Tabii çocuklar benim gibi düşünmedikleri için taksiyle nihai amacımıza, Mylos restorana giderek daha önceden yerleşip efsanevi mezeleri tatmış olan tadım grubu Selim Özekici ve Selim Benyeş aileleriyle buluşmaya gidiyoruz.

Mylos, denizin üzerinde, koya hakim bir konumda ve hemen önündeki değirmeniyle özdeşleşmiş özellikle Türk ziyaretçilerin akın ettiği bir fish taverna. www.milosrestaurant.com Kesinlikle akşam için rezervasyon yapmak gerekiyor. Pandeli koyunun yanındaki Vromolithos koyu tepelerindeki Dimitri ‘de manzarası ve yemekleriyle bir o kadar efsane ancak şansımızı limana yakınlığından dolayı Mylos’tan yana kullanıyoruz.

Leros island Mylos restaurantYaklaşık 20 masanın güneş altında olmayan 15 kadarı dolu ve tamamı Türk aileler. Hatta bir masada özel teknesiyle gelmiş, Türk futbolunun taklitlere bolca malzeme olan önemli bir duayeni de yer alıyor. Selim Beyler , biz adaya şöyle bir göz atıp gelene kadar neredeyse menüde bulunan her şeyi tatmış gibiler ve daha biz elimize menüyü bile almadan ne yememiz gerektiği Leros island Mylos restuarantkonusunda garsona siparişi veriyorlar.

Ağız sulandırmaya gerek yok, herkesin damak tadı da kendine ama kılıç balığı pastırma, ahtapot carpaccio ve kızarmış karidesler kesinlikle tadılmadan dönülmemesi gereken şimdiye kadar başka bir balıkçıda rastlamadığım özel lezzetler. Selim Beylerin ikramı olarak tattığım tuna sahimi’de çiğ balık sevenler için ideal bir lezzette. Peynirli kadayıf dolma ve ızgara kalamar da diğer denediklerimiz arasında yerini alıyor.

Ana yemek olarak özellik, pek çok masanın tercih ettiği gibi ıstakoz ancak bizim çocuklar masada öyle bir hayvanı görmeyi istemedikleri için onu deneyemiyoruz. En Leros island Mylos restaurantbasitinden mevsimi olduğu için sardalya sipariş veriyoruz ve hayret bir şekilde başarısız geliyor. Olağanüstü mezelerden sonra alt tarafı ızgara yapılacak bir balığın açıkça kötü oluşunu şaşırtıcı buluyoruz. Çünkü mezeler o derece mükemmel ki örneğin hayatında ilk kez eşim, bir balık lokantasında aynı mezeden ikinci defa istiyor. ( kılıç balığı pastırma )

Leros island mylos restaurantRestoranın en önemli özelliği ise, bu kadar ağız sulandırıcı lezzetlerin fahiş fiyatlarda olması gerekirken ortalama 8-10 euro civarında olması. Bu durumda neden Türklerin akın akın yemek yemeğe geldiği netlik kazanmış oluyor. Türkiye’de böyle bir deniz ürünleri masasından cüzdanı bırakmadan asla kalkamazsınız, hele birde manzara varsa üstüne arabayı da isterler.

Kristal gibi parıldayan şıkır şıkır bir denizin kıyısında tadını unutamayacağımız bir ziyafeti oldukça makul bir fiyata mideye indiriyoruz. Tur şirketinde çalışan görevli bey, adalardaki meze kökeninin Bodrum’a gelen Giritlilerden kaynaklandığını anlatıyor. Ve bulunduğumuz adaların dünyasını daha iyi tanıyabilmemizi sağlayacak bir kitap Leros island Mylos restaurantöneriyor; Ağanın Çocukları Adalardan Bodrum’a – Yannis Manglis, Belge Yayınları / Marenostrum / Mitos Dizisi. Kalimnos’ta yaşayan adaların ağasını anlatan gerçek hayat hikayesine dayalı bir kitap. Sanırım sadece İdefix’ten bulunabiliyor.

Agia Marina koyunun tek caddesi üzerindeki birbirinden keyifli dükkanlara Leros island agia marinatakılarak konteyner gümrüğümüze geliyoruz. Adanın tamamını gezememiş olsak da gördüğümüz kadarı, hakkında bir fikir edinmemizi sağladı. Belki bir gece kalmak için gelmek daha sağlıklı bir görüş verebilir. Ve daha çok yeme imkanı bulabiliriz.

Gezemediğimiz koylardan Gourna’nın kumluk geniş bir plajı olduğu, hemen yanımızdaki Alinda’nın adanın en turistik plajına sahip olduğu ve Crithoni’de ise dört yıldızlı bir otel kompleksi olduğu söyleniyor.

Sakin ve mütevazi bir şıklık sunan Leros adası hoşumuza gidiyor. Kos adasının İlk kez 2008 yılında gittiğimiz zamanki boş halini hatırlatıyor. Kos şimdi bir Türk kasabası olma yolunda hızla ilerlemekte ve temennim odur ki Leros asla öyle olmasın. Sakin ve huzurlu kalsın, ummadığınız küçücük fıçıcık koylarda ummadığınız lezzetleri, ummadığınız fiyatlara sunsun….

Yine geleceğim LEROS….

Leros island Mylos restaurant

 

Paylaşın: