CAMBRİDGE – CAMBRİDGE Şehir Merkezi

By Behiye Işın on Nisan 27, 2015

Cambridge, İngiltere’nin Cambridgeshire vilayetinin en eski üniversite kasabası ve idari merkezi. Dünyanın en iyi beş üniversitesinden biri olan Cambridge Üniversitesi ile biliniyor. Üniversite, ünlü Cavendish Laboratuvarı, King’s Kolej Şapeli ve Cambridge Üniversite Kütüphanesi’ni içeriyor. Londra’ nın kuzeyinde olup yaklaşık 100 km kadar uzakta. Çok sayıda küçük kasaba ve köylerle çevrili. Ayrıca, Silicon Fen olarak bilinen yüksek teknoloji bölgesinin de kalbi. Cambridge, Birleşik Krallığın East Anglia Bölgesi’nde yer alıyor. Bölge adını 5. Ve 6. yy.larda buraya Kuzey Almanya’dan gelip yerleşen Angıllardan almış. East Anglia, bataklık arazilerin kurutulması ile İngiltere’nin sebze ihtiyacını karşılayan önemli bir tarım bölgesi olmuş, tarım ve balıkçılık zengini kentler ile gelişmiş. Cambridge, River Cam üzerindeki düzlükte kolay ulaşılabilecek bir yerde olduğundan Roma döneminden beri önemli bir kasaba. 11.yy.da dini gruplar bölgeye yerleşmeye başlamış ve 1209’da Oxford Üniversitesi’nden ayrılan din alimleri Cambridge’e gelerek bu üniversiteyi kurmuşlar. Cambridge Üniversitesi dünyanın en iyi beş üniversitesinden biri bugün. Cambridge yakınlarında küçük yerel bir havaalanı var ama ana ulaşım tren veya otobüsler ile sağlanıyor. Londra’dan tren ile yaklaşık bir saat, National Coach Express ( www.nationalexpress.com ) otobüsleri ile 1,5 saat sürüyor. Başka şehirlerle de tren bağlantısı bulunuyor. Tarımsal bir bölgenin ortasında, kırlık, yemyeşil bir yer Cambridge. Etrafı orman alanları ile çevrili. Şehir içinde de kendinizi huzur içinde hissetmenize sebep olan şahane parkları var. Cambridge merkezi, River Cam nehrinin yarım dairesini çeperlediği bir daire olarak düşünülebilir. Nehir güneyden gelip kuzeye doğru bir kavis yaparak doğuya yönleniyor. Tren istasyonu dairenin güneydoğu ucunda. Nehire paralel konumlanmış Chesterton Road, A1134 yolu ile East Road merkez çeperi sarmalayan ana ulaşım yolları. Daireyi hemen hemen kuzeyden güneye ikiye bölen yollar şehrin konumsal olarak ayrışmasını sağlamış. Kuzeyden güneye; Magdalene Street, Bridge Street, Sidney Street, St.Andrews Street ve devamında Regent Street tam orta aks ve kabaca sol taraf, alışveriş ile eğitim, sağ taraf ise konutlar ile parkları barındırıyor. Bridge Street üzerinde St.John’s College’in köşesinden ayrılan yol , ticari merkez ile köklü büyük kolejlerin arka arkaya sıralandığı bölgeyi ayırıyor. Yani Bridge Street’ten güneye düz inerseniz ticaret, St.John’s Street ‘e saparsanız eğitim sizi karşılıyor. St.John’s Street, Trinity Street, King’s Parade ve Trumpington Street sırasıyla ( bu caddeler isim olarak farklı görünse de tek bir cadde olarak algılıyorsunuz ) St.John’s Colege, Trinity College, Clare College, King’s College, Cambridge Üniversitesi Binası, Queen’s College, Peterhouse, Corpus Christi College ve Pembroke College’e ev sahipliği yapıyor ki bu kurumları Cambridge eğitim sayfasında ( bkz.cambridge-cambridgede-egitim ) sayfasında detaylı olarak tanıtıyorum. Alışveriş bölgesinin kalbi, King’s College’in hemen önünde yer alan Market Place çevresinde şekilleniyor. Bu meydan, belirli günlerde yerel pazarın kurulduğu alan. İnformation ofisi meydana bakan Peas Hill caddesinde. Pazarın hemen arkasında ise birbirine geçmeli olarak Lion Yard ve Grand Arcade alışveriş merkezleri bulunuyor. Market Place’e uzanan yollardan Peas Hill ile Wheeler Street üzerindeki restoranları, bizzat denemiş olarak tavsiye etmek mümkün. Örneğin Jamie’s İtalian, Aromi Cafe, Zizzi’s Pizza. Wheeler Street’ten King’s Parade’a doğru uzanan Benet Street üzerinde ise, en eski yerel ‘’pub’’ The Eagle bulunuyor. Tüm merkezi oluşturan yollar boyunca kapsamlı bir alışveriş çeşitliliğine rastlamak mümkün, her zevke ve her keseye göre yemek ile alışveriş imkanı bulabiliyorsunuz. Yine de Sterlin Türk parasına göre oldukça yüksek, yaklaşık dört katı olduğu için marketlerin dışındaki alışveriş her halukarda pahalı geliyor. O zaman da Primark, Debenhams gibi bir kademe daha ucuz mağazaların olduğu The Grafton Center tercih edilebilir ki doğuda East Road ile Newmarket Road arasında yer alıyor. Yada çarşı içinde Sidney Street’ten girdiğiniz Market Passage ve Green Street üzerinde birer girişi olan TK Maxx’a takılacaksınız. Burası belirli markaların ürünlerinin çok ucuza satıldığı bir mağaza ama her hafta gelen yeni ürünler arasında denk gelmek gerekli. Arayanlar için bilgi olsun diye de Mc Donald’sın Trinity Street ve Market Street üzerinden girilen Rose Cres sokağında biraz gizli kaldığını, benim tesadüfen bulduğum yeri , okula teslim ettiğimiz sevgili oğlumun hiç tereddütsüz hemen bulduğunu ve bu sokakta bir üst kalite mağazaların da yer aldığını söyleyebilirim. Üniversite kolejlerinin bulunduğu aks üzerinde yer alan mağazalar daha ziyade turistlere yönelik hediyelik eşya, Cambridge üniversitesi kıyafet ve çantalarını satan butikler, üniversite yayınları satan üniversite yayınevi ile muhteşem kitapların olduğu Heffers Bookstop veya gençlere yönelik spor mağazaları ağırlıklı. Diğer merkezi bölgeler ise gündelik hayata yönelik bir ticari aktivite sergiliyor. Grand Arcade’ı geçip güneye tren istasyonuna doğru devam edince, Downing Street üzerinde The Revolution, devamında ise The Regal ve Wagamama gençlerin özellikle eğlenmek için tercih ettiği trend barlar. Cambridge’de eğitim ve alışveriş hayatı dışında, parkların da sosyal hayatta çok önemli bir yeri var. İnsanlar parkları çok yoğun olarak kullanıyorlar. Yerel yönetim de bu yeşil alanlarda sıklıkla çeşitli organizasyonlar düzenliyor. Parkların en büyüğü kuzeyde River Cam’e kıyısı olan Jesus Green Parkı, bakımlı, tertemiz, yonca ekilmiş ve düzenli olarak biçilen bir park. Aileler, çocuklu gruplar ve dil okulları tarafından tercih ediliyor. Punting kayıklarının başlangıç noktası ve sosyal hayatın vazgeçilmez bir parçası. İçinde nehir kıyısında bir şehir yüzme havuzu tesisi, isteyenin gelip oynayabildiği açık tenis kortları ile bir basket sahası , birde küçük çocuk oyun alanı bulunuyor. Geniş yeşilliğinde isteyen piknik yapabiliyor, bisiklete binebiliyor, hayvan gezdiriyor, yatıyor kitap okuyor v.s. , kontrollü bir noktada mangal dahi yapılabiliyor. Parkı bölen Victoria Avenue’nün doğusunda artık adı değişerek Midsummer Common oluyor. Burası özellikle doğal bırakılmış bir alan çünkü yakın civarda hayvancılık yapanlar ineklerini getirerek burada otlatıyorlar. Midsummer Common’in Victoria Avenu’yü kesen dört yol kavşağına yakın bölümü ise toplu etkinlikler amacı ile kullanılıyor. Konser, bisiklet yarışı v.s.gibi. Midsummer Common’a kıyı olan River Cam üzerinde yine gençlerin tercih ettiği bir iki nehir kenarı ‘’pub’’ bulunuyor. Nehrin karşı yakası ise kolejlerin veya özel tekne kulüplerinin sıralandığı yaka.( Boat Club )İnce uzun kayıklarla günün çeşitli saatleri spor yapanları görmek mümkün. Punting sahası ile kürek çalışma sahası ayrı, birbirlerine yaklaştırılmıyor. Meraklıları bu kulüplere başvurup amatörce bir kürek çekme seansına katılabiliyor. Siz kürek çekerken 8’ li grup olarak, gittiğiniz yöne ters oturuyorsunuz ve teknenin ucundaki yönetici gidilen istikamete bakarak grubu verdiği komutlar ile yönlendiriyor. Ayrıca bu kürek kulüplerinin bulunduğu nehir bölgesi, kıyı boyunca sıralanmış tekne evlere de barınma olanağı sağlıyor. Kıyıdaki belirli noktalara iple bağlanıyorlar. Çoğu iki oda, ortada salon ve mutfak tipinde, kimi şık bakımlı, kimi pespaye teknelerin ortak özelliği yine bizim paramıza göre oldukça pahalı olmaları. Satılan bir tanesi 60.000 sterlin idi. İlgi çekici bir bohemliğin göz kırpması ile kendinizden geçirten bir cazibeleri olduğu kesin. Şehrin tam ortasında tamamen sakinlik arayanlar tarafından tercih edilen Christ Pieces ve Fellow Garden bulunuyor. Genelde yaşlıların kafa dinlemek, kitap okumak için tercih ettiği ama her seferinde bakımlı çiçekleri ile şöyle bir içinde dolaşma istediği duyduğunuz parklar. Çemberin güneybatı tarafında kolejlerin arka bahçesi olan The Backs yeşilliğinin devamında ise Sheeps Green bulunuyor. Adı üstünde bu bölgede koyunlar otluyor, kazlar nehirde dolaşıyor ama bu pastoral tablo arasında yeşile uzanmak bambaşka bir tatlı huzur vadediyor. The Backs ile Sheeps Green’i ayıran Silver Street bir başka turistik nokta çünkü bu köprüde, River Cam üzerinde punting yapanları ve üniversite kolejlerinin arka bahçelerine bağlayan özellikli köprülerin bazılarını seyretme imkanı bulabiliyorsunuz. İkinci bir punting merkezi de yine köprünün altı. Bu güzel pastoral tabloya bakan Hilton Oteli, kentin en lüks oteli olarak bu noktada yer alıyor ve bizzat tanık olduğumuz üzere bahçesinde, şapkalı İngiliz hanımlarının bulunduğu düğün partileri düzenleniyor. Akşamüzeri bir müddet oturmak için lüks bir keyif noktası. Ama asıl güneydeki Parker’s Piece özellikle genç öğrencilerin, üniversitelilerin tercih ettiği yeşil bir buluşma alanı. Bu parkın yanındaki Parkside Street, National Coach Express otobüslerinin durağı olduğu için park, şehirdeki önemli nirengi noktalarından biri. Yani bir çeşit şehirler arası terminal. Parkside’ın devamında, yuvarlak çeperi geçerek Mill Road’a çıkıyorsnuz. Uzun soluklu bu cadde sonunda sizi tren garına götürüyor. Mill Road merkez çeperin dışında kalsa da önemli bir konumu işaret ediyor çünkü yetişkin dil okullarının çoğu bu cadde üzerinde veya yakınında. Bu nedenle cadde üzerinde pek çok lokal mutfak sunan restoran ile market bulmak mümkün. Polonyalı, Hint, Çin, Karaip, Türk, v.s. Carlos isimli restoran her türlü Türk yemeğini yapan bir yer, son derece ucuz bir fiyata simitten sütlaca, tulumba tatlısından güvece pek çok Türk mutfağı spesiyalitesi ile karşılaşabiliyorsunuz. Müşterileri ise kesinlikle sadece Türkler değil, nerdeyse dil okullarına gelen her milletten insanlar oluşturuyor. Mill Road’a yayılan bölge çok sayıdaki dil okulu nedeni ile ucuz konaklama imkanları da sunuyor, hosteller, pansiyonlar, apart odalar, oda kiralama v.s. seçenekleri diğer bölgelere göre daha ekonomik seçenekler içeriyor. Cambridge büyük bir yer değil, özellikle parkların bölünmüşlüğü ile küçük sanıyorsunuz ama kesinlikle göründüğü gibi mesafeler çok yakın değil. Çemberin çapını yürümek en az bir yarım saat alıyor. Yalnız kasabanın ruhundaki asalet, yeşillerin huzuru, River Cam’in dinginliği ve eğitimin bilgeliği öyle bir ruhunuza işliyor ki ne yarım saat yürüdüğünüzü anlıyorsunuz ne de yorulduğunuzu….. Cambridge eğitim ve Cambridge gezilecek yerler ayrı sayfalar olarak anlatılmaktadır….. cambridge-cambridgede-egitim cambridge-cambridgede-gezilecek-yerler