Çocukla Geziyorum

POLONEZKÖY – Nisan 2015

DSC_0216[1]

 

 

 

 

 

polonezköyBir baktık ki son iki yıldır her 6 nisan’da Polonezköy’e gitmişiz. Hafiften ısınmaya başlayan havalar mı çağırmış, yeni yeni açan çiçekler mi kokularını boynumuza dolamış, kışın kapandığımız kapalı kapılar ardından dışarda olma isteğimiz mi yeter artık demiş yada daha gerçekçi olursak, yeşilin ahenkli uyumunda canımız dumanı tüten bir mangal mı çekmiş bilemedik.

Ama madem 2.kişisel ve geleneksel bahar şenliğimizi yaratmışız, bari Polonezköy hakkında bir yazı derleyeyim dedim;

Tarihçe

Polonezköy, İstanbul’un Beykoz ilçesinde. Eski adı Adampol olan bir Polak ( Polonyalı )köyü. Karadeniz sahilinden 20 km; İstanbul’un Boğaziçi kıyılarından 15 km uzaklıkta.

imagesJ7THQP6Zİstanbul’un Avrupa yakasından yola çıkıp Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü geçtikten sonra, Kavacık sapağından, Kavacık mevkiini geçtikten 1 km. sonra sola dönüp, daha sonra Acarlar sitesinden sağa dönerek Polonezköy’e ulaşılabiliyor. Buraya sefer yapan belediye otobüsleri de var.

Polonezköy, 1830 Polonya Ayaklanması sırasında hükümet başkanı, daha sonra da Polonyalı sürgünlerin siyasî lideri olan Prens Adam Czartoryski tarafından 1842 yılında kurulmuş. Köyün adı kurucusunun adı olan Adam’dan dolayı Adamköy (Lehçe: Adampol) olarak türetilmiş. Köyün bulunduğu arazi, 1830’lu yıllarda Saint Benoit imagesPNH56ZC6Fransız Lisesi’ni yönetmekte olan Lazarist rahipler tarafından çiftlik olarak düzenlenmişken, İstanbul’a geldikten sonra 1850 yılında İslamiyet’i kabul ederek Mehmed Sadık Paşa adını alan Czajkowski, Osmanlı Devleti’nde faaliyet gösteren Lazaryen rahiplerden gelecekte Adampol’un kurulacağı ormanlık araziyi satın almış. İlk başta ancak 12 kişinin oturduğu köye sonraki yıllarda en çok geliştiği dönemde 220 sakin yerleşmiş.

imagYıllar geçtikçe Polonezkoy/Adampol gelişerek, köyün nüfusu 1830 Polonya Ayaklanması ve 1853 Kırım Savaşına katılan askerlerin yanı sıra Sibirya sürgünü ve Çerkes esaretinden kaçan Polonyalılarla artmış. 1938 yılında Polonezköy sakinleri T.C. vatandaşlığına kabul edilmişler, 1968 yılında ise  işledikleri topraklar üzerinde tapu hakkına sahip olmuşlar.

polonezköyDünyaca tanınan soprano Leyla Gencer Polonezköy’de doğmuş. Köyü 1985 yılında T.C. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, 1994 yılında ise, Polonya Devlet Başkanı Lech Walesa ziyaret etmiş.

Günümüzde Polonezköy’de yaklaşık olarak 1.000 kişi yaşıyor. Bunlar arasında 40 kişi düzgün Lehçe konuşmakta. Adampol-Polonezköy’de her yaz Polonezköy’ün Polonya ile olan bağlarını vurgulayan Polonezköy festivali düzenlenmekte. Polonezköylüler, bu festivale katılan folklor gruplarını kendi maddi olanaklarını kullanarak davet ediyorlar.

Kaynak : http://www.wikipedia.org

Polonezköy ‘de ne yapılır

İstanbul’un arka bahçesi olan bu cennet köyde, zengin köy kahvaltısı yaparak polonezköybaşladığınız bir güne, hamakta veya minderde dinlenip, at gezintisiyle devam edebilir, doğayla baş başa şehrin gürültüsünden uzak doğal bir ortamda yabani kuş türlerine rastlayabileceğiniz 5 kilometrelik yürüyüş parkurunda yürüyüş, koşu ve bisiklet sporları yapabilirsiniz.  Mola vermek istediğinizde, çeşitli restoranlarda yemek yiyebilir, bahçelerde et mangal partisi yapabilir veya çay saatinde pasta, çörek ve tatlılarla kendinizi ödüllendirebilirsiniz….( siteden alıntı )

Polonezköy, T şeklinde yerleşmiş küçük bir köy. İlk girişte sizi tahta oyma heykellerle Polonyalıların sembolize edildiği şirin bir park karşılıyor. Mutlaka bir ara durup resim çekmeye vakit ayırmanız gereken noktalardan biri burası.

polonezköyHer turistik köy gibi, burada da camii, muhtarlık, market, çay bahçesi, mezarlık, hediyelik eşya pazarı v.s. gibi klasik öğeler yer alıyor. Düz doğrultuda uzanan cadde boyunca bahçe içinde yerleşmiş evlerde Polaklara özgü bir mimari aramayın. Daha ziyade, ahşap Osmanlı mimarisi hakim korunmuş olanlarda ama ağırlık yavaş yavaş yeni zevksiz müteahhit işi kimlik yoksunu binalara kayıyor.

Mimariden ziyade Polonezköy’de gözünüzü doyuran doğa olacak. Yoldan düz devam ederseniz piknik alanlarına ulaşabiliyorsunuz. Tüm bölgeye ayrıca kır gazinoları serpiştirilmiş durumda. Market, muhtarlık, kafe ve Leonardo restoranın bulunduğu merkezi noktadan saparsanız yolun sonunda bulacağınız yine piknik alanları ama bu sefer sol tarafınız olduğu gibi Polonezköy Tabiat parkı.

polonezköyBu tabiat parkı bildiğimiz orman, içinde yürüyüş parkurları var, okul grupları dahi gezmeye getirildiği için pek yabani hayvan çıkacağını sanmıyorum. Bulunduğunuz bölge, sanayi ve trafikten nispeten uzak olduğu için hava çok temiz hatta genelde biraz serin yellere açık.

Orman içinde dolaşmasanız bile bahçelerin her biri ayrı güzel, özellikle baharda. Çardakların üstünden taşan mor salkımlar, pembenin göz alan saflığını haykıran şeftali çiçekleri, beyaz kar taneleri gibi parıldayan erik çiçekleri, adını bilmediğim sarı sapsarı bir şeyler…yetmedi kır çiçeklerinin hepsi, narin mavi mineler, neşeli papatyalar, mağrur düğün çiçekleri….belki mayısta gelincikler….

Bak bak nereye kadar diyorsanız da bu işletmelerin çoğu aslında birer restoran, imagesH1A6Q6K0kiminde siz seçiyorsunuz onlar servis yapıyor, kiminde bahçede bir masaya yerleşiyorsunuz mangalınız yanınıza geliyor, tercih zevke kalmış. En son gittiğimizde balık ve deniz ürünleri yapanı da gördüm. Bu da girşimciliğin bir başka örneği.

Sadece kahvaltıya gelip dönmek de güzel, günübirlik gelip günü geçirmek de, sayısız pansiyondan birini seçip konaklamak da. Yaz aylarında havuz için gelenlerde çok oluyormuş.

imagesHatırlatmak da fayda bulduğum bir konu ise Polonezköy Kiraz Festivali. Polonezköy Kiraz Festivali her yıl Haziran ayında düzenli olarak yapılan geleneksel bir aktivite olarak İstanbul’un önemli festivalleri arasında yer alıyor. Polonezköy Kiraz Festivali, aynı zamanda Türkiye ile Polonya arasındaki bağları kuvvetlendiren kültürel bir aktivite. Bakan ve üst düzey bürokratların da katılımıyla açılışı yapılan Polonezköy Kiraz Festivali süresince Polonya’dan gelen folklor ekiplerinin gösterileri, çeşitli kültürel aktiviteler, sergiler, konserler ve köy kilisesinin bahçesinde resitaller düzenlenmekte.

2e5dbcdcc9

Polonezköy’de Görülmeye Değer Yerler

Zofia Rizi Anı Evi

untitledZoşa Rizi (Ryży Anı Evi) Polonezköy’un en eski evlerinden biri.Halkın ziyaretine açık olan Zoşa Rizi Teyzenin Anı Evi’nde Polonezköy ve Rizi ailesiyle ilgili fotoğraf ve dokümanlar sergilenmekte. Zoşa Rizi Anı Evi, Zoşa Rizi’nin babası Wincente Rizi tarafından 1881-1883 yıllarında inşa edilmiş. Rizi ailesinin evi köydeki en gösterişli evlerden biri. O dönemin tipik Polonya köy evi mimarîsini sergileyen bu ev, orijinalliğinden hiçbir şey kaybetmemiş. Bugün Zoşa Rizi Teyzenin Anı evi Polonezköy tarihinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Polonya – Türk ilişkilerinde de dostluğun sembolü olarak anılan bu ev, resmi ziyaretlerde önemli bir rol almaktadır.

anievi

Polonezköy mezarlığı

Polonezköy mezarlığı Polonya milli şairi Juliusz Slowacki’nin aşık olduğu Ludwika Śniadecka’nın mezarının yanı sıra Polonya Cumhuriyeti Milli Savaş ve Şehitlikler Konseyi tarafından restore edilen 92 diğer tarihi mezar bulunmaktadır.

untitlAğaç oyma sergisi

Polonezköy’ün hemen girişinde, Polonezköy Kültür Evi’nin önündeki yeşil alanda sergilenen Ağaç Heykel Sergisi görülmeye değerdir.

Polonezköy Hayvan Parkı

Polonezköy’de; Polonezköy Country Club bünyesinde çitlerin arkasında özgürce dolaşan çeşitli hayvanlar  bulunmaktadır.  Tesisin 1995 senesinde hobi olarak başlatılan değişik hayvan besleme merakı, günümüzde ileri düzeylere gelerek kangurudan geyik ve lamaya kadar çok geniş polonezköybir koleksiyon şeklini almıştır.

Polonezköy BMX Bisiklet Parkuru

Polonezköy BMX Bisiklet Parkuru Türkiye’nin dünya standartlarındaki ilk BMX parkurudur. Ayrıca, Türkiye Bisiklet Federasyonu’nun düzenlediği yarışlarda da parkur olarak yer almaktadır. Parkur ve bisiklet kiralama hakkında daha fazla bilgi için Polonezköy Muhtarlığı ilgilenmektedir.

Czestochova Meryem Ana Kilisesi

Polonezköy’deki eski kilise.

 

Kaynak : http://www.polonezkoy.com, http://www.polonezkoy.net

polonezköy

 

Paylaşın: