Çocukla Geziyorum

İTALYA – 7.gün VATİKAN, Roma

27 Haziran Çarşamba 2012

vatikanBu sabah kahvaltımızın ve güzel İtalyan keklerinin tadını çıkarıyoruz. Tabii, kahve diyarında olduğumuz için, çaya da çay içene de pek rağbet edilmiyor. Her iki sabahtır unuttukları sıcak suyu hatırlatmak durumunda kalıyoruz.

Tur otobüsüne iki günlük para verdiğimiz için, bugün gezeceğimiz Vatikan’a bu otobüsler ile ulaşalım diyoruz ama, Roma trafiğinde bütün turu tamamlayıp Vatikan’a ulaşması hayli zaman alıyor. Bu trafik bizdeki adım adım gitmenin aksine, sürekli olarak bir dur-kalk-bekle şeklinde olduğu için sıkıcı olmasının ötesinde, sarsıcı bir etkiye sahip.

vatikanVatikan, dünyadaki 1 milyon katoliğin başkenti, aynı zamanda dünyanın en küçük devleti. Yüksek duvarları arasında 43.hektarlık bir alan. Kendi muhafızları, kendi oturanları, çalışanları ve para birimi var ama, her yer açık gelenlere.

Vatikan’ın kurulduğu yer, Aziz Petrus’un şehit edildiği ve gömüldüğü yer, günümüzde artık papaların ikametgahı olmuş durumda. Vatikan’ı gezmekten kasıt, San Pietro yani dünyanın en büyük kilisesi, Michelangelo’nun tavan ve duvar fresklerini yaptığı Sistina Şapel ile Vatikan Müzeleri.

vatikanGeç  kalmış olduğumuz için, bu sabahımızın sürprizi de, devasa Piazza San Pietro Meydanı boyunca çepeçevre uzanan kuyruk oluyor. Çocuklar hemen vazgeçmekten yana tavır alsalar da, ben başka bir inanç sistemine ait önemli bir dini merkezi görmeleri gerektiği ve sadece içeride sergilenen Michelangelo’nun Pieta heykelinin bile görülmeye değer olduğu konusunda ısrarcı oluyorum.

Neyse ki, geniş açıklık alanda, güneşin altında fazla dolanmadan, sıra hızlı ilerliyor ve kısa sürede meydanı çevreleyen yarım ay şeklindeki kolonatların altına giriyoruz. Kuyruğun sebebi, güvenlik ve kıyafet taraması, yoksa giriş ücretsiz, serbest, ne de olsa Tanrı’nın evi.

vatikanSırt çantalarını güvenlik kontrolünden geçiriyorlar ve özellikle askılı bluz, çok kısa şort tarzı giyinmiş kişileri engelliyorlar. Hanımların varsa bir şal, eşarp tarzı bir şeyle fazla açık olan omuz veya bacak kısımlarını kapatmaları isteniyor. Erkekler içinde çok kısa şort, parmak arası terlik, yine onlarda da askılı atlet kabul edilmiyor. Hiç aklımıza gelmeyen bu durumdan, kıvrılan paçaları olan şortumun paçalarını uzatmak usulü ile kurtuluyorum. Gözden kaçanları, ayrıca içeride yakalayan bir grup daha var. Son derece ciddi olduklarını ve saygısızlığı kabul edemeyeceklerini gösteriyor bu durum.

vatikanSan Pietro’nun kubbesi Michelangelo tasarımı. 1624’te ısmarlanan Bernini’nin abartılı barok Altar tepeliği de Aziz Petrus’un mezarının üzerinde yükseliyor. Michelangelo’nun 25 yaşında yaptığı ( nasıl bir yetenekse ) Pieta heykeli dışında, Rönesans ve Barok sanatçılarına yaptırılmış yüzlerce sanat eseri bulunuyor.

Altar’ın resmini çekip, kibarca dolanırken, Papalardan birinin mumyası karşımıza çıkıveriyor. Ne olduğunu anlamak için ısrarcı oluyorsa da Çaka, daha sonra uzun zaman etkisinde kalıp rüyasında sayıklıyor ve bende kendime kızıyorum, böyle bir şeyi nasıl görmeden atlayamadık diye ve ortaya koymalarına da ne gerek varsa diye.

sistine-chapel-picture[1]Kiliseden çıkıp, Vatikan Müzeleri‘ne doğru ilerleyince, aynı istikametteki Sistina Şapel’i de görüyoruz ama farkettiğimiz bir diğer şey, daha yarı yola gelmeden başlamış olan kuyruk oluyor. İlk iş, Sistina Şapel’e girmenin daha iyi bir fikir olacağı Türk olduğumuz için maalesef çok geç olduktan sonra aklımıza geliyor. Son günün son zamanlarında, öğlen sıcağında çocukları yavaş ilerleyen uzun kuyrukta bekletmenin imkansızlığını anladığımdan ısrarcı olmuyorum ama, hafızamda kalan Sistina Şapel’in erişilmez güzelliğini kaçırdıklarına da üzülüyorum.

Sistina Şapel’in, tavan freskleri, 1508-1512 yılları arasında, özel bir iskele üzerinde çalışılarak, Michelangelo tarafından yapılmış. O kadar figürü karmaşık bir kompozisyon ile tasarlamak başka bir şey, bunu tavana aktarmak başka bir şey, aşağıdan bakanların göreceği 3 boyutlu IMG_1002etkiyi yakalamak bambaşka bir şey. Siz onlara bakarken, tavan figürleri de tavanda yaşadıklarının farkında hayatlarına devam ediyorlar hissine kapılıyorsunuz.

Duvar freskinde ise, büyük altar freski Michelangelo’ya ait ki kullandığı mavinin tonundan mıdır bilmiyorum, resme kendinizi teslim ediveriyorsunuz, adeta ilahi bir el sizi içeri çekiyor. Kullanılan renklerin canlılığı, figürlerin hareketli yapıları, pek de Tanrı’nın evindeymiş gibi bir etki yaratmıyor, daha ziyade, Tanrısal bir tiyatro izler gibi oluyorsunuz. Aynı canlı renk tutkusunu, Michelangelo’nun bizzat tasarladığı ve günümüze kadar değiştirmeden kullandıkları Vatikan muhafızlarının kıyafetlerinde de görmek mümkün.

romeVatikan gezimiz bitince, yine tur otobüslerimize binip, turist gezi otobüslerinin başlangıç noktası olan Repubblica Meydanı’nda iniyoruz. Pek çok otobüs durağı ve yakında Termini tren garı olduğu için, hareketli ve otellerin yoğun olduğu bir bölge burası. Meydana açılan Via Nazionale, orta halli alışveriş arayanlar için Via del Corso’dan daha cazip ve yoğun görünüyor.

Opera Binasının yanından, Via Torino’ya saparak Ristorante del Giglio’ya giriyoruz. Bu restorandan rehberlerde, arada kalmış bir mücevher olarak bahsediliyor. ( www.ristorantegiglio.it ) Balık tercih ediyorum ve gerçekten lezzetin kıvamında, fiyatlarında makul olduğunu görüyoruz.

IMG_2054Çıkışımızı yaparak, dört kişi olduğumuz için çile çekmeden rahatça gidebilmek için, otelden daha önce olduğunu belirttikleri havaalanı servisi kiralıyoruz. Anladığımız kadarı ile oteller için çalışan kayıt dışı korsan taksi oluyor bunlar. İstediğimiz saatte kapıda bizi bekliyor. Metro ve trene de binsek dört kişi aynı hesaba geleceği için, ödediğimiz 50€ bize pahalı gelmiyor.

Roma’da daha fazla İtalyan lezzetleri araştırabilirdik, sıcağın etkisi ile kendimizi daha ziyade dondurmaya verdiğimizi söyleyebilirim. Böylece şunu kesinlikle anlamış oluyoruz ki Roma’ya bahar-sonbahar hatta kış aylarında gelmek akıl karı zira, sıcak ve kalabalık sıkıntı verip tadını kaçırıyor.

Vespa, Roman ColiseumBiz, çocuklar için klasik Roma güzergahlarını turladık ama, mahalle aralarının ve kuzeydeki merkez dışının daha İtalyan olduğunu düşünüyoruz. Castel Angelo gezilebilir, Boboli Bahçeleri‘nde nefes alınabilir, Rönesans sanatının içinde boğulunulabilirdi. Çocuklar için şehir dışındaki Zoomarin’e ( www.zoomarin.it )gidilebilir, bir gün harcanarak eğlence parkı Magicland’da eğlenilebilirdi. ( www.magicland.it )

Çocuksuz olsak bir İtalyan klasiği Vespa kiralayarak Roma’yı gezmek, daha romantik ve pratik olabilirdi. ( www.vespatoursrome.com )Ya da en güzeli motocab’lar ( üstüaçık triporterlar )ile alternatif şehir güzergahlarını keşfetmek olacaktı ki, eğer Roma’ya Da Baffetto’da pizza yemek için tekrar gelirsek ilk yapacağımız iş kesinlikle bu olacak…. ( www.ilcalesseroma.com )

HOŞÇAKAL ROMA ! Belki bir gün yine görüşmek üzere….

italya-haziran-2012

 

venedik-karnavali-italya-venedik

il-palio-italya-siena

pinokyo-italya

ferrari-muzesi-italya-maranello

pisa-kulesi-italya-pisa

IMG_0940

 

Paylaşın: