Deniz kızları, belinden yukarısı dişi bir insan görünümünde olan, ama aynı zamanda bir balık kuyruğuna sahip olan, efsaneleşmiş düşsel inanışlardır.
Dünya üzerinde, birçok kültürde deniz kızları ,farklı, ama birbirine çok yakın şekillerde betimlenmiştir. Sirenler gibi bazı deniz kızları, denizcilere şarkılar söyleyip onları büyülerler, işlerinden alıkoyarlar ve güverteden denize yuvarlanmalarına ya da daha kötüsü geminin batmasına neden olurlar. Diğer hikâyelerde ise ,deniz kızları boğulma tehlikesi geçiren erkekleri kurtaran, iyi kalpli deniz canlıları , olarak betimlenmişlerdir. Aynı zamanda, bu erkekleri, su altındaki krallıklarında yaşamaya da davet ederler.
Hans Christian Andersen’in Küçük Deniz Kızı’nda ise, deniz kızlarından bazılarının, erkekleri denizin altına doğru çekerken, insanların su altında nefes alamadıklarını unuttukları ya da bilmedikleri söylenir.
Küçük Deniz Kızı masalında ,gemi batarken bir prensi kurtararak ,daha sonra bu prense aşık olan ve prensi ile olabilmek için insan bacakları ile sese sahip olmayı dileyen, Ariel adlı deniz kızı anlatılır.
Deniz kızları popüler kültürün en ünlü yaratıklarındandır ve bu yüzden edebî eserlerde ve filmlerde pek çok kez konu olmuşlardır. Pek çok dile tercüme edilen Hans Christian Andersen’in “Küçük Deniz Kızı” adlı öyküsü de bu tezi destekler.
Andersen’in bu öyküsü, Kopenhag limanındaki bronz deniz kızı heykeliyle ölümsüzleştirilmiştir. Küçük Deniz Kızı, basıldığından beri batı dünyasında
“deniz kızı”nı tanımlayan en önemli simge hâline gelmiştir. Hikâye,
televizyon programları, filmler ve diğer sihirli öyküler içerisinde defalarca
anlatılmıştır. Küçük Deniz Kızı, çeşitli filmlere de konu olmuştur. Bunlardan
en ünlüsü 1989 Disney yapımı hikâyeyle aynı adı taşıyan filmdir.
Kaynak : www.tr.wikipedia.org
danimarka-norvec-kasim-2010
kopenhag-3-gun-amelienborgkronborg