KUZEY FRANSA – 5.gün PİERREFONDS,LE BOURGET

By Behiye Işın on Haziran 28, 2011

13 Nisan Çarşamba 2011

Otel bir felaket. Hizmette kusur yok ama kalabalık, karmaşa çekilecek gibi değil. Bu otelde de kahvaltı almayanlar olduğu için, görevli hanım, kahvaltı salonuna girenlerin üstüne atlıyor. Sorgu sual güvenlik had safhada, alt tarafı 2 tane peynir çeşidi olan bir kahvaltı için. Pişmanlığımı anlatacak cümleyi kuramıyorum, küfür sözcükleri daha uygun kaçıyor duruma.

Paris’ten çıkmamız, döne dolaşa yaklaşık bir saatimizi alıyor. Kullanacağınız otobanı seçerken, o otobanın sizi götüreceği en son şehri bilmeniz gerekli. Dolayısı ile detaylı bir Paris yolları haritası ve Fransa genel karayolları haritası aynı anda açık olmalı. Bu kadar çok otoyol ve bağlantı yolu yaptıkları için taktir mi edelim, tenkit mi edelim karar veremiyoruz.

Bugün, Kuzey Fransa gezimizin temel amacını oluşturan, Pierrefonds Şatosu’nu ( Chateau de Pierrefonds ) ziyaret etmeyi planlıyoruz. Cnbc-e kanalındaki Merlin dizisinin çekimlerinin yapıldığı şato.

Paris’in, kuzey tarafının güney tarafına göre çok daha elit ve farklı bir kalitede olduğunu farketmemize sebep olan, kuzey mahallelerinin bitimindeki A1 otobanına ulaşıp Compiègne ‘e doğru ilerliyoruz. Yoldaki tanıtım resimini ve panoları takip ederek, Pierrefonds istikametine sapıyoruz. Şatonun bulunduğu yer, Paris’e uzak değil. Orman içinde, küçük bir göl kenarında, son derece sevimli ve huzur verici bir yerleşim Pierrefonds. Şato, kasabaya hakim tepenin üzerinde oldukça dominant bir etkiye sahip .

Şatonun talibi bol, bir sürü çocuklu aile gelmiş, belli ki Merlin hayranı çok. Büyük umutlar ile çekimlerin yapılıyor olmasını, Merlin ve Arthur ile tanışmayı hayal etmiş olsak da, maalesef sadece çekim yapılan köy platosu ile yetinmek zorunda kalıyoruz.

Aslında küçük sayılabilecek bir şato Chateau de Pierrefonds. Dizinin verdiği olumlu etki ile şato, konumu, etrafındaki ağaçlık tepelerde sıralanmış bazıları malikane tipi bazıları mütevazı evler ve tepeden göl manzarası, çok hoşumuza gidiyor.

Pierrefonds Şatosu’nun yapılma amacı da bu huzur verici dingin ortamdan faydalanmak, İmparatorluğun dinlenme konutu olarak kullanmak. Enkaz halindeki bir kaleyi, I.Napolyon satın almış, III.Napolyon, Notre Dame kilisesi ve Chartres Katedralinin restoratörü, dönemin ünlü mimarı Violet-le-Duc’e, imparatorluk ikinci konutu olarak yeniden inşaa ettirmiş.( www.monuments-nationaux.fr)

Şatoda gezerken, dizide çekim yapılan sahneleri hatırlamak eğlenceli oluyor. Arthur ve Merlin’in sık sık dolaştığı koridorları, merdivenleri, Uther’in oturduğu taht odasını, atların koşturduğu asmalı köprü girişi, Guinevere’in evinin olduğu köy maketini dolaşıyoruz. Dışarıdan görkemli görünen kulelerine rağmen küçük bir şato olduğu için ziyaret çok uzun sürmüyor.

Aşağı, gerçek dünyaya, kasabanın merkezine inerek beğenimizi kazanan, bu göl kenarı kasabası meydanında bir kahve krep molası veriyoruz. Krep, Bretanya’daki kadar başarılı değil. Haftasonu dinlenmek için gelinecek, havası, gölü, evleri, tepedeki muhteşem şato manazarası ile keyif verici bir kasaba Pierrefonds.

Paris’te otoban çıkışını aradığımız sırada karşımıza çıkan ( arasak bulamayız ) Le Bourget Uzay ve Havacılık Müzesi’nin çocukların ilgisini çekeceğini bildiğimizden, aynı yoldan, yanlışlıkla başka bir yola sapmamaya azami özen gösterek, dönüyoruz.

Musée de L’Air et de L’Espace ( www.museedelair.org ), Le Bourget havaalanının yanında. Burası, dünyanın en büyük havacılık fuarı ,” Paris Air Show” un yapıldığı havaalanı . ( www.paris-air-show.com )Müzeye şöyle bir bakalım çocuklar eğlensin diye giriyoruz ama çıkamıyoruz. Tek kelime ile çok iyi düzenlenmiş, çok bilgilendirici ve eğlenceli bir müze.

On bir ayrı konsept bölümden oluşuyor. Uçan tanrılar inanışından yola çıkarak, Hezarfen Ahmet Çelebi’nin de resminin olduğu ilk uçuş denemelerinden, Voisin kardeşlerin atölyelerine, balonlara, 1. ve 2. Dünya savaşı uçaklarına, mevcut bütün uçakların uçak maketlerine, prototiplere, modern uçaklara ve uzay çalışmalarına kadar uçmakla ilgili herşeye detaylı yer verilmiş. Bir planetarıum ve yerçekimsiz oda da mevcut.

Ayrıca, gerçek üç uçak yerleştirilerek, gezilmeleri temin edilmiş. Üzerinde, savaşta ölmüş pilotların adının kazılı olduğu Dakota uçağında, Normandiya D-günü çıkartması yaşatılıyor, çift katlı bir Concorde iç bölme detaylarını da görecek şekilde geziliyor ve bir Frelon kurtarma helikopterinde, okyanusta gemiden yaralı kurtarma anı yaşatılıyor. Fransız Ariane uydusu ise tabiki küçütülmüş maketi, Çaka çıkmak için çok tuttursa da sadece görsel olarak var.

Çok büyük bir müze değil ancak koleksiyonları ve anlatımlarındaki başarı ile her bölümü ayrı enteresan kılmayı ve havacılığın nasıl başlayıp nereye geldiğini, ilgi çekici bir şekilde anlatmışlar.

Hepimizin çıkmakda zorlandığı bu müzeye çocuklar bayılıyor ve haklı olarak Paris’e gelip gezilmesi gerekenler listesine girmeyi hak ediyor.

” Peripherique ” çevre yolunun dışında kalan müzenin hemen karşısında, yani çevre yolunun Paris’in içi olan tarafında ise, Paris Bilim ve Teknoloji Müzesi’nin yer aldığı, 30.000 m2 alanda kurulu La Villette Parc bulunuyor. Planımızda olsa da saat geç olduğu ve çok büyük bir alanda gezilecek çok yer olduğu için, teşebbüs edemiyoruz.

L a Villette Park ( Parc de la Villette ) 19. arrondissement ( www.villette.com ) denilen bir bölgede yer alıyor ve metro parkın içine kadar geliyor. 35 hektarı yeşil alan olmak üzere toplam 55 hektarlık bir alana yayılmış olan park, kapsadığı bu alan ile Paris şehrindeki en geniş peyzaj planlaması yapılmış yer. Bilim ve teknoloji müzesi, müzik müzesi, çocuklara yönelik özel bölümleri ve özellikle La Gèode adındaki, Avrupa’nın en büyük planetariumu ile iddialı ve enteresan bir bölge.

Ama bugün Tekin ‘in doğumgünü olduğu için ve onu mutlu etmek durumunda oduğumuz için, başka bir Paris gezisine inşallah diyerek bir Apple Store aramaya çıkıyoruz….

kuzey-fransa-6-gun-parc-asterixst-michel

kuzey-fransa-7-gun-honfleurdeauvilleetretat

le-bourget-havacilik-ve-uzay-muzesi-fransa-paris

pierrefonds-satosu-fransa-compiegne