Çocukla Geziyorum

AMERİKA – Uçuş

manhattan

19 Haziran Çarşamba 2013

thy_ucagi[1]Amerika yolculuğumuz THY’nin 7.15 New York seferi ile başlıyor. 290 kişilik büyük ve rahat bir uçaktayız. On saatlik uçuşa dar koltuklarda dayanamayız diye ukalalık edip bir üst sınıf almaya kalktık ama, aradaki 1,5 katı fiyat farkını duyunca susup oturarak, her ne şekilde koltuk ve ne tip uçak olursa olsun beğenmeye karar verdik.

THY, uçuşun uzunluğunu dikkate alarak yolcuyu her türlü rahat ettirme imkanını sağlamaya çalışmış. Bir kutuda uçuş kiti veriyorlar örneğin. İçinde göz bandı, mini diş fırçası, kulak tıkacı gibi gerekli olabilecek malzemeler var. Kitte bulunan uzun kalın çoraplar ise ister istemez şişen ayaklar için ayakkabı çıkarma gerekliliğinden dolayı bayağı bir işe yarıyor.

Koltuk araları elbette ki çok geniş olmasa da rahatsız edici bir darlıkta da değil. Her koltukta ekran bulunuyor ve isterseniz film/dizi seyredebiliyor, müzik dinleyebiliyor yada oyun oynayabiliyorsunuz. Üstelik tüm bu medya ürünlerinin hepsi güncel popülerlikte. ( birde Lufthansa’dakileri görün )

Europe-Birmingham-England-agriculture[1]Çağan, 10 saat boyunca beş film birden izliyor, ben de oyun oynarken aynı anda önümde oturanların ekranından 2-3 filmi aynı anda takip edebiliyorum. Çaka ise, tam korktuğum gibi İpad’inin 3 saatlik şarjı biter bitmez geri kalan zamanda kıpır kıpır bir 7 saat geçiriyor.

Sabah 7.15 uçağına yetişmek için 05.00 de kalkmış da olsak, gece uyumuş olduğumuz için uçakta uyumak maalesef mümkün olmuyor. Ama uçakta yemek servisleri haricinde ışıklar kapalı ve cam perdelerinin de açılmasına izin verilmediği için sakin ve huzurlu bir dinlenme ortamı sunulmuş oluyor ki uyumak isteyenler ve becerebilenlere saygı göstermiş oluyoruz. Uyumayanların gece gibi hissetmelerini sağlamak mantıklı geliyor çünkü 10 saat uçsanız da New York’a indiğinizde saat yine sabahın 11.00 i olacak ve kaybetmememiz gereken bir gün başlayacak.

7-8 saat kadarı, yedin, içtin, dinlendin, film seyrettin, oyun oynadın bir şekilde fazla hissetmeden geçiyor ama son iki saat hele perdeler de kapalı olunca artık sıkıcı gelmeye başlıyor. Grönland üzerinden geçmeye başladığımız zaman daha fazla dayanamayarak, perdeleri açıp açıp Grönland’ın buzlu kıyılarını ve Kanada’nın kuzey tundralarını seyrediyoruz.

14trfs2Gronland[1]Uçağın rotası, Avrupa üzerinden İngiltere, İzlanda’dan sonra kuzeyden dar bir kavis ile Grönland kıyıları ve Kanada’nın batı sahilleri boyunca aşağı güneye inerek New York olacak şekilde ters bir U şeklinde planlanmış. Okyanusu, mümkün olan en kısa mesafeden aşıyoruz.

Grönland’ın bu sadece geçtiğimiz uç kısımları bile bizi oldukça etkiliyor, ıssız bucaksız, insansız beyazlık. Herhangi bir yapı veya bir canlı tarafından bırakılmış belirgin bir iz görülmüyor ya da uçaktan fark edilmiyor.

Kanada’nın yani Kuzey Amerika kıtasının en kuzey kıyılarının da ıssızlık olarak daha aşağı kalır tarafı yok. Labrador Denizi kıyılarında buzlar daha fazla denize doğru parçalı olarak yayılmış ve daha ince bir tabaka olduğunu belli ediyorlar. Güneye indikçe beyaz yerini, sert bakir bir yeşile terk ediyor. Hiçbir insan yapısının görülmediği alanlar yavaş yavaş küçük aralıklı yerleşmelerle dolmaya başlıyor. Amerika Birleşik Devletleri sınırına yakın olan bölgelerde ise şehirler büyüyor.

Kanada sınırını geçtikten kısa bir süre sonra, New York’un John F.Kennedy Havaalanı’na iniyoruz.

new-york-city-aerial-1[1]Türkiye’de uçağa binmeden önce hiçbir Avrupa uçuşunda olmadığı kadar sıkı bir kontrol ve güvenlik sorgulaması vardı. Özellikle herhangi birinden paket-dosya-bavul v.s. alıp almadığımız sorgulanarak ısrarla almamamız konusunda uyarılmıştık. JFK Havaalanında da artık sayısını sayamadığımız kadar çok görevli, tekrar tekrar bizi kontrol ediyor ve tipini beğenmediklerini, pasaportunda, vizesinde ufacık bir şaibe gördüklerini hemen özel ofise götürüyorlar.

Bizden önceki türbanlı bir kızı ofise yönlendirdikleri için bizde Türk ve Müslüman olmaktan dolayı sorun çıkarırlar mı endişesi yaşıyoruz.

Aslında bizim çocukları tutsalar da dönüşte alırız mı desek diye düşünürken görevli bize sadece iyi tatiller dileyerek geçiriveriyor ve Amerika maceramız da böylece resmen başlamış oluyor…

amerika-1-gun-new-york-city-manhattan-midtown

amerika-2-gun-new-york-lower-manhattan-south-street-seaport

amerika-3-gun-upper-east-side-central-park

amerika-4-gun-orlando-varis

amerika-5-gun-orlando-disney-magic-kingdom

amerika-6-gun-orlando-animal-kingdom-typhoon-lagoon

amerika-7-gun-orlando-hollywood-studios-epcot-blizzard-beach

amerika-8-gun-orlando-universal-studios

amerika-9-gun-kenndy-space-center-miami

amerika-10-gun-miami-everglades-ocean-drive

amerika-11-gun-miami-key-largo-coral-gables

new_york_1[1]

 

Paylaşın: