BRETANYA , NORMANDİYA
Mutlaka çık : Mont St.Michel manastırının en tepesine mutlaka çık.
Mutlaka ara : St.Malo’da istihkamların üzerinden ufukta mutlaka
korsan gemilerini ara.
Mutlaka öğren : Rennes’de kreplerin envai çeşidini mutlaka öğren.
Mutlaka yap : Dinard’da nehir tekne turu mutlaka yap.
Mutlaka izle : Le Mans ‘da denk getirebilirsen 24 saat süren
yarışları mutlaka izle.
Mutlaka çek : Eiffel Kulesinin gece resmini mutlaka çek.
Mutlaka eğlen : Parc Asterix ‘de mutlaka eğlen.
Mutlaka bırak : Pierrefonds Şatosunda, Arthur ve Merlin’e mutlaka bir
selam bırak.
Mutlaka yaşa : Le Bourget Havacılık Müzesi Dakotada D-günü
çıkarmasını mutlaka yaşa.
Mutlaka tat : Cancale’de çiğ istridye mutlaka tat.
Mutlaka ye : Honfleur Limanı’nda tencerede midye mutlaka ye.
Mutlaka hayran ol : Trouville ve Deauville’de plajlara mutlaka hayran ol.
Mutlaka etkilen : Etretat’ta Falez d’Aval’den mutlaka etkilen.
09 Nisan Cumartesi – 16 Nisan Cumartesi 2011
Kuzey Fransa gezisi de nereden çıktı ?
Televizyonda CNBC -e kanalında oynayan BBC One yapımı Merlin dizisine olan takıntılı hayranlığım ( çocukların değil benim ) bu dizinin çekimlerinin yapıldığı şatoyu görme saplantısını yarattı.
2009 yılında izlemeye başladığım dizi beni, artan bir tutku ile kendisine bağlayınca, 2011 yılında mekanına bir ziyaret istenir oldu.
Çekim yapılan şatoya ulaşım sadece araç kiralamak yolu ile mümkün olabildiğinden hazır araba kiralamışken Normandiya kıyılarını, özellikle her zaman cazibesini korumuş Paris’li elit kesimin sayfiyesi Deauville’i de bir görelim dedik.
Hazır Normandiya kıyılarından başlamışken, Brötanya tarafına da dönelim ve Fransa’nın en çok ziyaret edilen turistik noktalarından biri olan eksantrik Mont St.Michel’i ve çocukların
ilgisini çekeceğini bildiğimiz korsan kasabası St.Malo’yu da görelim, gitmişken yol üstündeki Le Mans 24 yarışlarını bir ziyaret edelim, üstüne Parc Asterix ‘de cila olsun bari dedik.
Gezi programımız masum bir şato ziyareti ile başlayıp koca bir kuzey Fransa turuna dönüştü. Böylece, gezmenin nasıl sınırsız bir tutku olduğunun da kanıtı olduk…!
Paris ve Fransa ‘da araba kiralamak üzerine bilgiler :
- Araba kiralama rezervasyonunu gelmeden yapmış da olsanız, havaalanına gelince kimse sizi elinde isminiz yazan pankartlarla karşılamıyor. Siz araç kiralama firmasının bankosunu bulmak ve tarif edilen otoparkta kiraladığınız arabayı aramak zorunda kalıyorsunuz.
- Araba kira bedelini, internet üzerindeki fiyatlardan değerlendirmemek gerekli. Sigorta ile ilgili seçenekleri korkudan ne olur ne olmaz diye kabul edince sonuç rakam, ilk gördüğünüz cazip rakam olmuyor. Ucuz diye tercih ettiğiniz rakamı iki ile çarpın.
- Paris’in içinde küçük ve eski arabalar mevcut. Lüks arabalara daha ziyade şehir dışında rastlanıyor. Sebebi, standardı ufak otoparklar ve dar garaj yolları. Yüksek ve
büyük arabaların girmesi zor ve sürtme riski çok yüksek.
- Paris içinde eski araba kullanılmasının bir başka sebebi park problemi olan Paris’te Paris’lilerin park yeri için ‘’dokundurmak’’ tan çekinmemeleri.
- En doğrusu Paris’in dışında araba tercih edip, şehrin içinde metro ile dolaşmak.
- Fransa’da paralı otoyollar A harfi ile sınıflandırılmış. Paris’e bu yollardan gelen 16 tane var. Hatta, CDG Havaalanından Paris’e gelen A16 otoyolu, A ve B diye ikiye ayrılıyor. Şehrin ne tarafına gideceğinizi ve semtlerini bilmeniz gerekli ki ona göre sapasınız. Aksi halde, Paris içine girmek için önce girmeniz gereken Peripherique yoluna hiç çıkamayabilir ve ayrı bir karmaşa olan otobanlar arası geçiş yollarına sapabilirsiniz.
- Peripherique’ den şehrin içine çıkış yolları ise ‘’Porte ‘’ kelimesi ile semtin adını
içeriyor. ( Porte d’İtalie, Porte d’Orleans v.s. )
- A sınıfı otobanları seçerken verilen istikamet, o yolun sizi götürebileceği en
son şehir ismi ile belirtiliyor. Bu nedenle elinizde mutlaka genel Fransa
haritası bulunmalı çünkü son şehir Fransa’nın bir başka ucu olabiliyor.
- Sadece A sınıfı yollar paralı. Bu yolların, şehre yaklaşan belli bir mesafesi paralı değil. Yani para ödemeden şehirden çıkıp başka yollarla istediğiniz yere gidebilirsiniz. A tipinden başka D sınıfı yollar ve genelde otobanlar arası bağlantı yolları olan N tipi yollar bulunuyor. Diğerleri tek şeritli köy yolları kategorisinde.
- Paralı otobana girince, 48 saat boyunca parasız yollarla başka yerleri dolaşabilir ve daha sonra da çıkış yapabilirsiniz.
- Her yerin ama her yerin, en ufak bir köyün dahi tabelası ve bir sapağı var. Geçilen bölge, şehir ismi ve o şehrin özelliğini gösteren resimli bir tanıtım tabelası ( bir şato, orman, göl, harabeler v.s. )hangi yollara sapılacağı, nereye gidileceği v.s. çok sık aralıklarla mutlaka tabelalanmış.
- Her şehrin ismini alan bir ‘’air’’ (hava) adı altında dinlenme alanı mevcut otoyollar üzerinde. Bu alanlardan bazıları benzin istasyonu ve market içeriyor ki gelmeden çok önce bilgilendirme tabelasında benzincinin markası ve bir sonrakinin kaç km.sonra olduğu da belirtiliyor.
- Sol şeritte gidilmiyor ve hız sınırına uyuluyor.
- Karayolları haritası şehir içlerini göstermiyor, dolayısı ile gidilecek şehirlerin, şehir içi yolları haritasını edinmek gerekli.
- Benzincilerde benzini kendiniz dolduruyorsunuz, hatta arabayı da iç dış kendiniz yıkıyorsunuz.
Paris zorlasa da Fransa, otoban ve yol kalitesi açısından kesinlikle araba ile çok rahat gezilebilecek bir ülke. Yol keyfini yaşamak isteyenlere kesinlikle önerilir …
kuzey-fransa-1-gun-rennesbretanya
kuzey-fransa-2-gun-mont-st-michelfougeresrennes
kuzey-fransa-3-gun-st-malocancaledinan
kuzey-fransa-4-gun-vitrele-mansparis
kuzey-fransa-5-gun-pierrefondsle-bourget
kuzey-fransa-6-gun-parc-asterixst-michel
kuzey-fransa-7-gun-honfleurdeauvilleetretat
asterix-fransa
mont-st-michel-fransa-normandiya
le-mans-24-yarislari-fransa-le-mans
le-bourget-havacilik-ve-uzay-muzesi-fransa-paris
pierrefonds-satosu-fransa-compiegne
parc-asterix-fransa-paris